Metropol Konya Dergisi Sayı 54

Page 60

RÖPORTAJ

60

renci son sınıfa geldiğinde temel sıkıntısı diye bir sıkıntıyla asla karşılaşmaz. Çocukları zorluyoruz Haftalık karnemiz vardır. Çocuklarımız her cuma ellerinde karneleriyle gider. Yaptığı, yapmadığı ödevlere kadar her şey kayıt altındadır. Çocuklar bazen karnelerini saklayabilirler. Bunun için de velilere mesaj gider ve işletim sistemimizden de takip edilebilir. Veliyi de yükün altına sokmuş oluyoruz. Öğrenci veli ve okul üçgenini iyi kuramadığınız zaman bir yerlerde aksaklık çıkar. Ulusal düzeyde bir projeniz olduğunu duymuştuk. Bu konu ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Bu bizim için çok hassas bir konu. Öncelikle bu konudan bahsetmeniz beni çok gururlandırdı. Projemiz Türkiye’deki bütün okulları kapsayan bir proje. ‘Bir Okul Bir Aile’ismini verdiğimiz bu projede şehit ve gazi ailelerimizle ilgili bir çalışma yürütüyoruz. Projenin amacı; bu ailelere bir nebze vefa borcumuzu ödemek. Proje içeriği şu şekilde, ilkokuldan liseye kadar özel ya da devlet okulu fark etmeksizin her okul bir şehit ya da gazi ailesine kucak açacak. Sorumluluklarımız zaten bu noktada devreye giriyor. Proje kapsamı da şu şekilde: • Hanede okuyan öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak • Maddi durumu iyi olmayan aileler için okul aile birliği işbirliği ile maddi yardım sağlamak •Ailelerimiz yalnız bırakmamak adına

sene içerisinde sorumlu olunan aileye düzenli ziyaretler düzenlemek •Manevi destek sağlamak Proje öncesi yaptığımız araştırmalar sonucu Türkiye’de 62 binin üzerinde okul olduğunu saptadık. Mevcut zamanda 10 bin civarında şehit ve gazi ailemiz var. Neden yetmeyelim? Son olarak ne söylemek istersiniz? Velilerimiz en kıymetli şeylerini bize emanet ediyorlar. İnsanların doğasında çocuğundan daha kıymetli bir şey yok. Biz aslında velilerimizin emanetini taşıyoruz. Bu emanetleri taşırken de çocuklara her şeyden önce güvenli bir ortam oluşturup onlaraher yönüyle sahip çıkmamız gerekiyor. Öğretmenlerimizletoplantılar yaparken özellikle şunları istiyoruz. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Bize emanet. Hem kültürel yönden, manevi yönden, hem de akademik yönden desteklememiz gerekir. Çocuk burada sadece öğretim görmesin. Belli bir noktaya kadar da eğitelim. Yeri ge-

lecek derdini dinleyeceğiz, yeri gelecek sorusunu çözeceğiz. Özellikle şunu vurgulamak istiyorum; kadro olarak güzel bir kadromuz var. Bu kadrodaki öğretmenler derse başladığı zaman 0’dan başlamıyor. Piyasayı, öğrenciyi, veliyi görüyor, deneyim sahibi olduktan sonra bizim kadromuza dahil oluyor. Buraya gelen velilerimizin, öğrencilerimizin ikinci bir kurşunu olmayabilir.Çocuk üniversite sınavına girdiği zaman aldığı 10 dersten bir tanesi yüzde 70 olursa o çocuk üniversite sınavını kazanamayabilir. Biz o riske girmek istemiyoruz ve velimize de taahhüt ediyoruz. Kadromuz tecrübeli, büyük çoğunluğu eski dershaneci. Kendi dershanemizden getirdiğimiz çekirdek kadromuz mevcut. Kadromuza güveniyoruz, güvenirken şunu da söylüyoruz; Bizim çocuklar karşısında duruşumuz, kimliğimiz konuşmamız, her şeyimiz rol model olacak. Çocuklar baktığı zaman bizim duruşumuzdan, yapımızdan ve davranışlarımızdan çok şey öğrenecek. Öğrenmek zorunda. Artık kelimelerle çok fazla bir şey anlatamıyoruz. Çocuğa karakter olarak bir şeyler katmak istiyorsak duruşunla, yapınla, hareketlerinle, konuşmanla alakalı olmalı. Hal diliyle alakalı olmalı. Yani çocuk hal dilinden daha çok şey öğreniyor. Okulun duruşu, yapısı da çok önemli. Disiplinli olmayı seviyoruz. Bunun yanında çocuklar hem yoruluyorlar, hem eğleniyorlar, her alanda kendilerini geliştiriyorlar. Hepimizin amacı çocuklarımız için iyi bir gelecek değil mi zaten? İşte bizim düşlediğimiz gelecek de böyle bir eğitimle mezun ettiğimiz çocuklarla gelecek.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.