2 minute read

Evi Yitirmek: Metropol, Mesken, Beden / Losing Home: Metropolis, Dwelling, Body - Tuğba Menşur

Evi Yitirmek: Metropol, Mesken, Beden Losing Home: Metropolis, Dwelling, Body

Tuğba Menşur

Advertisement

AURA-İSTANBUL | GÜZ 2018

Anahtar kelimeler: Metropol, Mesken, Beden, Ev, Göçebe, Fragman

Ev ile ilgili dile gelen sözler evin kavram dünyasında kapladığı alanın izlerini yansıtırken, o kavramların tasniflenme biçimi zihinde aranan evin yerine işaret ediyor. Ev geniş perspektifte içinde yaşadığımız bir gezegenin ölçeğine denk düşerken; kendini toplumsal düzen ve mahrem bedenin bir örtüsü ölçeğinde bir odaya kadar indirgeyebiliyor. Beden ve mekan arasında kurulan bu iletişimde metropol, mesken, beden birbiri içinde eriyen sınırların dil süzgecindeki tortuları olarak kalıp çalışmanın bütün güzergahı boyunca sorgulanıyor.

Bu yönüyle çalışma; devam eden bir etkileşimli dönüşümün kısmi fotoğrafını, imgelerin soyut dünyasında, deforme yöntemlerle arıyor. Göze gelenin görünenle mesafesini yaratan algı; çalışmanın sınırlarının belirleyicisi konumunda metropol içinde devam eden bir hayatın savrukluğunu imgelerin dünyasına taşıyor. Başka bir zamanda, başka sözlerle ifade edilebilecek bu öznelin altında sorgulamalara eşlik eden kaynaklar, kendini çizginin ya da imajın dünyasına gömüyor.

Üretimlerin sergilenme boyutu, kendini düşsel ve ya mekânsal olarak farklı uçlarda cisimleştiriyor. Bir dönem boyunca üretilmiş bütün çalışmaların nötr bir beyaz küp içinde; sergileme alanının seminer salonundan, karanlık odaya devşirildiği (deforme edildiği) “Camera Obscura II, ‘İmaj Üreten Makine” düzeneği sergilemenin birinci ayağını oluşturuyor. Çalışmaların dikey ip düzleminde hareketine ve camera obscuranın yatay bir düzenek üzerinde kaydırılmasına dayanan mekanizma; bütün bir üretimi “yeni bir göze” tabi tutularak sergilemenin kendisini deforme ediyor. İkinci ayağı ise İstanbul’un yapı stoğunda yitirilmiş olan harabe bir ahşap yapıda, koruma amaçlı yapıyı çevreleyen iskele sınırına bütün çalışmaların ipe ser’ilmesi oluşturuyor. Hızlı üretim imgeselliğinde, bütün çalışmaların dijital tarama çıktılarının asılması ile yapılan bu sergi; metropol ve evi yitirmek arasındaki zamansallığı araması yönüyle süreli olarak yapılmış olup ilk yağmurda kendini yok

Ev, Mesken, Beden Serisi Serisi The Series of the Metropol, Home and Body

etmesi bekleniyor. Çalışmadaki orijinal üretimler ise mekânsal ve zihinsel göçebenin devam eden sürecini yansıtması itibariyle bir bavulun içinde birikmeyi bekliyor.

Üretimler söz ile bütünleşen seriler halinde fragmanlara bölünüyor, her bir fragman kavramsal döngü ilişkiselliğinde akademik bir sınırda inceleniyor. Ev Bir Dil Sürçmesi, Modernin Metropoliten Sesleri, Kırdan Kente Metropoliten Zihin, Modern Konutun Minimum Hikayesi “Bu bir bant kaydıdır”, İzlenimci Bakışın Deformasyon Öncesi: Mekanik Bir Gözden Mobeseye, Dijital olanın Sınırlarında İçerisi [Dışarısı, Evden kaçış: Sanat ve Göçebe fragmanların temalarını oluşturuyor.

Çalışmanın bir yöntemi olarak beliren “deforme”; indirgeme, dışarda bırakma, eğip bükme yönleriy-

Ev, Mesken, Beden Serisi Serisi The Series of the Metropol, Home and Body

Geçmişin Serisi The Series of the Perception of the History

le sorgulanan “kaybı” dilsizleştiriyor. Araştırmanın kaydının somut ifadesi olma niteliğiyle hazırlanan bu kitapçık, dile gelme yönüyle, halihazırda devam eden bir sorgulama sürecindeki anlam arayışının hikayesini oluşturuyor.

“Burada modernite dinamik bir ifade kazanır: varoluşun fragmanlara ayrılmış, merkezden uzaklaşan doğrultuları, tikel unsurların keyfiliği aydınlığa kavuşur. Buna karşılık eşmerkezli ilkeye, asli unsura ulaşılamaz”. Georg Simmel 1

1 Simmel, G.(2017), Modern Kültürde Çatışma, İletişim Yayınları