2 minute read

Kamusal Mekân - Avm İlişkisine Radikal Bir Müdahale / A Radical Intervention to the Shopping Mall As Public Space - Ecenur Çorlu

Kamusal Mekân - Avm İlişkisine Radikal Bir Müdahale A Radical Intervention to the Shopping Mall As Public Space

Ecenur Çorlu

Advertisement

AURA-İSTANBUL | GÜZ 2018

Anahtar kelimeler: “Kamusal Mekân Kavramının Alışveriş Merkezleri Üzerinden Değerlendirmesi”, Kamusal Mekân, Sözde Kamusal Mekânlar, Gordon Matta Clark, Kent Dokusu ile Bütünleşme, Sürdürülebilir Yürüyüş Alanları

Kamusal mekanlar bireylerin sosyal, siyasal ve dini aktivitelerinde etken oldukları, belleklerde yer tutan gündelik yaşam alanlarıdır. Sosyal ve kültürel etkileşim kendiliğinden ortaya çıkar. Geleneksel alışveriş mekânları da, (Agoralar, forumlar, meydanlar, çarşılar), alışveriş etkinliği sırasında kentlilerin iletişim kurmalarını sağlar.

Günümüzde alışveriş merkezlerinin kent dokusundan bağımsız, kendi içine dönük güvenlikli kurgusu, şehrin mekânsal olarak parçalanmasına sebep olur. Kamusal alanların yerini almak için sahte kamusallık sunarlar. Kent meydanlarında olan karşılaşmalar, bireylerin alışveriş merkezlerinde yaratılan yapay mekanlara yönelmeleri ile sınırlanır. Bu nedenle kamusal ilişki kendiliğindenliğini yitirmektedir. Güvenlik birimleri ile sınırlı erişim sunan alışveriş merkezleri toplumu birbirlerine yabancılaştırarak, arı ortamlar oluşturmaktadır. Ziyaretçileri, edilgen gözlem yapmaya sevk eder. Bireylerin aidiyet duygusunu kazanmak için, kente ya da popüler temalara referans vererek oluşturulan tüketim ve eğlence mekanlarını oluşturmaktadır. Tüketim toplumunun ihtiyaçlarının ve popüler kültürün sürekli değişmesiyle, kendisini de tüketen mekânlar haline gelmişlerdir. Sürekli yenilenmeleri sonucu bellekte de yer edinemezler. Yok-yerlerin bir örneğini oluştururlar: Kente alternatif olamazlar, taklitten öteye geçemezler. Kentsel alanlarda kamu yararından ziyade kar maksimizasyonu amacıyla yapılan bu merkezlerin sayısı artmaktadır. Bu yoğunlaşma İstanbul’da Beşiktaş ilçesi, MİA alanı olan Levent’te gözlemlenmektedir. Büyükdere Caddesi’nde plazalar ve alışveriş merkezleri art arda sıralanmaktadır. Kanyon Alışveriş Merkezi, ÖzdilekPark Alışveriş Merkezi ve Metrocity ile Levent ve Gültepe Mahalleleri arasında mekansal ve toplumsal farklılaşma üzerinden ayrıştırıcı etkiye sahiptir. Kentli için şehir hayatında sosyal ilişkilerde kendiliğindenliği

Gündelik hayatın geçtiği kamusal alanlar, kapitalizm ve ardından küreselleşme ile değişmektedir. Public Spaces which include everyday life activities have changed with the industrial capitalism and globalization.

mümkün kılan seyir etme, aylak gezinme aktivitelerine olanak tanıyan, güçlü yaya yolları bağlantısı oluşturulması gerekmektedir.

Araştırma için Matta Clark’ın yerleştirme sanatı incelenmiştir. Matta Clark, materyalistik kurallarla yapılı çevrenin sürekli değişimini eleştirir. Yapıda boşluklar açararak, mekânın dışarı ile bağlantı kurmasını sağlar, yeni bakış noktaları oluşturur. Mekânın anlamını sorgulatır, açılan metaforik boşlukları sanatsal biçimle ifade eder.

Araştırmada, Levent’te bulunan alışveriş merkezlerinin kenti ayrıştırma etkilerini “yıkmaktadır”. Bunu Matta Clark’ın yapılarda boşluk yarattığı gerçek bir yıkım ile sağlamaktadır. Güvenlikli özel yapıların içinde kurgulanan mekanlar anarşist yıkımla eleştirilmektedir. Yıkılan yapılar içinde oluşturulan rampalar, kentin yürüyüş ağına bağlanarak kesintisiz yürüme alanı oluşturmaktadır. Böylece öznenin kurgusunu kendisinin oluşturdumeaning

Büyükdere Caddesi’ndeki Alışveriş Merkezlerinin Kentle İlişkisi Relationship between Levent and Malls located in Büyükdere Avenue

ğu, şehrin içinde kendiliğindenliğe izin veren bağlantılar kurulmaktadır. Küreselleşen dünyada özneyi tüketime sürükleyen dizimde oluşturulmuş alışveriş yapılarının, tektipleşmesi bozulmaktadır. Şehirdeki yürüyüş yolları ve kesişim noktalarının arttırılmasıyla, kentin görülebilir alanları da arttırılmaktadır.

Sonuç olarak çağımızın flaneurlerinin kamusal alanları, alışveriş merkezleri değil kent ile ilişki kurabileceği kamusal alanlar olmalıdır. Alışveriş merkezlerinin kentle kopuk ilişkisi yok edilerek, kamu yararının gözetildiği, kentin deneyimlenmesine izin veren yapılar tasarlanmalıdır. Yürüyüş alanları arttırılarak kent ağları oluşturulmalı ve kent bütünleştirilmelidir. Böylece kamusal alanda kent aktivitelerinin gözlenebildiği kent tahayyülüne yaklaşılabilir.