Sözcüklerle Dans 17.Şiir Festivali 2017

Page 1


SÖZCÜKLERLE DANS

TERAKKİ VAKFI OKULLARI


TERAKKİ VAKFI OKULLARI SÖZCÜKLERLE DANS (Öğrenci Şiirleri) 1. Baskı, Mart 2012 ISBN 978-975 93489-5-3 2. Baskı, Mart 2014 3. Baskı, Mart 2015 4. Baskı, Mart 2016 5. Baskı, Mart 2017 Baskı/Cilt Bilnet Matbaacılık ve Ambalaj San. A.Ş. ® Terakki Vakfı Ebulula Mardin Cad. Öztürk Sokak No: 2 34335 - Levent/İstanbul T. 0 212 351 00 60 (pbx) F. 0 212 351 00 50 www.terakki.org.tr Bu kitabın yayın hakkı Terakki Vakfı’nındır. İzinsiz hiçbir biçimde çoğaltılamaz ve alıntı yapılamaz.


SÖZCÜKLERLE DANS

TERAKKİ VAKFI OKULLARI


SEÇİCİ KURUL Turgay Fişekçi Ertan Mısırlı Altay Öktem Cenk Gündoğdu küçük İskender (Jüri Başkanı)


ONUR ÖDÜLÜ

Efe DUYAN



SANA BEN sana uzak mı ben? sayılmaz otobüs artı vapur artı tramvay sana yasak ben, büyütmeyelim ne zaman baksam gözlerine yeni kazılmış bir tünelin diğer ucu sana çocuk ben, olsun seviyorum yanında şımarmayı sana endişeli ben, biliyorum bazen büyütüyorum öğretmenim sana eğimli ben, sakın kıpırdama bir dalga diğer dalgaya nasıl karışırsa sana hem sabah hem akşam ben kararsızlığın hınzır tilkisi sana kederli ben, geç tanışmış sayılmayız değil mi? sana sıkıntı belki ben, baştan başlayabilecek misin? sana boş beyaz bir kâğıt ben ve demin açılmış kalemin ahşap kokusu sana şimdi ben, tamirden alınmış bir saatin hevesi sana sonra ben, sana hep, sana sen sana haydi ben, eminsin değil mi? sana ben sorduğum basit bir soruyum Efe DUYAN 7



EFE DUYAN

1981’de İstanbul’da doğdu. İstanbul Alman Lisesinin ardından, ODTÜ’de mimarlık ve felsefe bölümlerinde ve YTÜ’de mimarlık tarihi yüksek lisans programında, MSGSÜ mimarlık tarihi doktora programında öğrenim gördü. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde Mimarlık Tarihi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışıyor. 2002’den bu yana çeşitli dergilerde şiir ve yazıları yayımlandı. Şiirlerini Takas’ta (2006) ve Tek Şiirlik Aşklar’da (2012) bir araya getirdi. 2008 yılında Nâzım Hikmet Şiirinde Karakter İnşası başlıklı çalışması yayımladı. Sıkça Sorulan Sorular (2016) adlı şiir kitabını yayımladı. Word-Express Projesi, Riga Uluslararası Şiir Günleri, Lodève Akdeniz’in Sesi Şiir Festivali, Edinburgh Kitap Fuarı, Berlin Literatur Werkstatt Şiir Festivali, Malta İnizjamed Şiir Festivali, Sibiu Uluslarası Şiir Festivali, Palabra en el Mundo başta olmak üzere çok sayıda uluslararası etkinliğe ve atölye çalışmasına davet edildi; bazı şiirleri Almanca, Bosnaca, Bulgarca, Çekçe, Çince, Danca, Estonca, Fransızca, Hırvatça-Sırpça, Galce, İbranice, İngilizce, İtalyanca, Letonca, Litvanyaca, Macarca, Maltaca, Makedonca, Oksidanca, Romence, Slovence, Ukraynaca ve Yunancaya çevrildi ve bu dillerde yayımlandı. Romen şair Radu Vancu’nun seçme şiirlerinden oluşan Çiçek Açan Urgan (2015) kitabını çevirdi. Matthias Göritz’ten çevirdiği şiirler Aşk Benim Dilsizliğim (2016) adıyla yayımlandı. Lloyd Schwartz’dan çevirdiği şiirler yayına hazırlanıyor. Nikbinlik ve Sanat Cephesi dergilerinde editör olarak çalıştı. Çevrimdışı İstanbul dergisinin yayın kurulunda görev yapıyor. 9



TERAKKİ VAKFI OKULLARI 17. ŞİİR FESTİVALİ 2017 “SU” TEMALI ŞİİR YARIŞMASI JÜRİ DEĞERLENDİRME RAPORU Terakki Vakfı Okulları 17. Şiir Festivali 2017 kapsamında tematik koşullu liseler arası şiir yarışmasına bu yıl İstanbul’daki 15 liseden 27 öğrenci şiir gönüllüsü olarak katıldı. Terakki Lisesi de 21 öğrencisiyle ayrı bir kategoride değerlendirilmek üzere bu özel festivaldeki yerini aldı. Artık bir geleneğe dönüşen şiir buluşmasının bu yıl öğrencilerce seçilen teması ‘Su’ydu. Suya ve onun varlık nedenlerine sahip çıkma duyarlığına değinen temayı katılımcılar farklı şekillerde de yorumlayabildiler. Şiir üzerine düşünen, yazan, okuyan ve araştıran tüm öğrencilerimizi içtenlikle kutluyoruz. Liseler arası ve Terakki Lisesi başlıkları altında ayrı ayrı incelenen şiirler ilk üç sırayı paylaşabilmek için değerlendirildi. Buradaki sıralama ve sıralama dışı kalma yarışmanın şartnamesinden kaynaklanan bir sonuçsa da biz jüri üyeleri ürünlerini paylaşan tüm şair ve şiir okuru adaylarını hayatları boyunca şiiri önemsemeye davet ediyoruz. 14 Şubat 2017 itibariyle oy çokluğu sistemiyle verilen karar doğrultusunda derecelendirmeler aşağıda belirtildiği gibidir.

LİSELER ARASI YARIŞMA Birincilik Ödülü / Duru Karadeniz ( Sainte Pulcherie Fransız Lisesi ) İkincilik Ödülü / Merve Yeğin ( Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi ) Üçüncülük Ödülü / Mustafa Sevat Yücel ( Yaşar Acar Fen Lisesi ) 11


Mutlaka Önemsenmesi Gereken Katılımcılar: Ece Demirören ( Özel Üç Renk Anadolu Lisesi ), Ali Emircan Ilgınlı ( Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi ), İlderen Halid Yıldız ( Küçükçekmece Yavuz Selim Anadolu İmam Hatip Lisesi ), Eda Canözer ( Sankt Georg Avusturya Lisesi ve Teknik Okulu ), Nurullah Bük ( Özel Nesibe Eryetiş Mesleki ve Teknik Lisesi ), Defne Tosun ( Özel bahçeşehir Anadolu Lisesi ), Tuana Songür ( özel Kültür 2000 Fen Lisesi ) ve Esma Büyük ( Mecidiyeköy Anadolu Lisesi ).

TERAKKİ LİSESİ ŞİİR YARIŞMASI Birincilik Ödülü / Burcu Kubilay İkincilik Ödülü / Ceren Nural Üçüncülük Ödülü / Mustafa Kerem Korkmaz

Mutlaka Önemsenmesi Gereken Katılımcılar: Ezo Naz Kimiran, Zehra Nur Azeri, Çağla Deren Yamen, Zeynep Saravin ve Aze Talha Koç.

JÜRİNİN DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ Jürimiz okumaları esnasında katılımcıların şiirlerinde kullandıkları tekniklere, etkilendikleri ve uyguladıkları biçimlere değil öncelikli olarak temaya hâkimiyetlerine ve anlatım güçlerine, sözcük kullanımlarına, dize kurma yeteneklerine / şiir kurgusu çalışmalarına dikkat etmiştir. Zengin bir sözcük dağarcığı imgeyi daha da inanılmaz kılar. Bu noktada şiirleri ‘okuma pratikleri’ yaptıklarını da işaret veren isimlere yönelen jüri eleme esnasında zorlanmadı. 12


“Su” temasının işlendiği yarışmamızda su kavramının kent duyarlığıyla, anneyle, aşk ve sevgiliyle, gözyaşıyla bolca buluştuğuna şahit olduk. Suyun salt kıymeti üzerine yazılmış şiirler de olsa genç arkadaşların doğayı tanıma, doğadaki su alanlarının ve şekillerinin bolluğu konusunda fazla yoğunlaşmadıklarını, su-canlı ilişkisinin ekolojik boyutuyla pek ilgilenmediklerini söylemek zorundayız. Metropollerin hışmına uğramak da denilebilir belki buna. Anakent kökenli gençlerin çoğunun doğadaki suyu deniz ve yağmurdan ibaret sanması gayet normal. Ancak bir şair ve şair adayı tüm dünyayı görebilmeli, hissedebilmeli, algılayabilmeli ve düşünebilmeli / hayal edebilmeli. Tekrar tüm öğrencilerimizi kutluyor ve şiirin, edebiyatın sadece bir ders olmadığını, hayatın kendisiyle yüzleşmek sayılabileceğini de hatırlatmak istiyoruz.

JÜRİNİN ÖZEL NOTU Geçtiğimiz yıllarda yarışma jürimizde bizlerle birlikte olan hocamız, ağabeyimiz Mustafa Öneş’i 22 Ocak 2017’i kaybettik. Kendisini sevgi, saygı ve muhabbetle anıyor, ışıklar arasında şiirsiz kalmamasını diliyoruz. Toprağı bol olsun.

SEÇİCİ KURUL - Turgay Fişekçi - Ertan Mısırlı - Altay Öktem - Cenk Gündoğdu - Küçük İskender ( Jüri Başkanı )

13


14


TERAKKİ VAKFI OKULLARI “SÖZCÜKLERLE DANS” 17. ŞİİR FESTİVALİ 2016 - 2017 “SU” TEMALI ŞİİR YARIŞMASI KATILAN OKULLARIN ADLARI 1.

MECİDİYEKÖY ANADOLU LİSESİ

2.

BEŞİR BALCIOĞLU ANADOLU LİSESİ

3.

MEHMET RIFAT EVYAP MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ

4.

TOKİ CUMHURİYET ANADOLU LİSESİ

5.

SAİNTE PULCHERİE FRANSIZ LİSESİ

6.

YAŞAR ACAR FEN LİSESİ

7.

BAHÇEŞEHİR BİLFEN FEN LİSESİ

8.

ÖZEL BAHÇEŞEHİR ANADOLU LİSESİ

9.

ÖZEL ÜÇ RENK ANADOLU LİSESİ

10. SANKT GEORG AVUSTURYA LİSESİ VE TİCARET OKULU 11. SULTANBEYLİ ÇOK PROGRAMLI LİSESİ 12. İELEV ÖZEL ANADOLU LİSESİ 13. ÖZEL KÜLTÜR 2000 FEN LİSESİ 14. ÖZEL KÜLTÜR 2000 KOLEJİ 15. HAYRULLAH KELOĞLU ANADOLU LİSESİ 16. KÜÇÜKÇEKMECE YAVUZ SELİM ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 17. ÇAĞLA KOLEJİ ANADOLU LİSESİ 18. ÖZEL NESİBE ERYETİŞ MESLEKİ VE TEKNİK LİSESİ

15



ÖDÜL ALAN ŞİİRLER



BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ Duru Karadeniz Sainte Pulcherie Fransız Lisesi

ATEŞ DAMLA SU DAMLA Hepsi ‘‘en güzel tanrıça’’yı ararken meğer, Prometheus’un başka planları varmış. Ateşi insanlara hediye etmeseymiş eğer, Bu güzel hikâye hiç olmazmış: Bir kamp alanında, koca bir ateş yanarmış. Orada, kenarda, küçük bir ateş damlası yatarmış. Çok yalnızmış bu damla, tek istediği bir arkadaşmış. İç çeke çeke uykuya dalacakken yağmur yağmaya başlamış. Sonra, hiç yoktan, bir küçük su damlası belirmiş. Bu damla nasılda alımlıymış, güzelmiş. Bakmışlar gözleri ilişmiş, İki damla birbirini çok sevmiş. Birbirlerine koşmuşlar, yanaklar kızarmış; El ele tutuşmak istemişler, canları yanmış. Sonra damlalar bir karar almış, Sevseler de birbirlerini, dokunamayacaklarmış.

19


Havalar soğumuş, bir mağara bulmuşlar; Mevsimler geçmiş, ayrılmamışlar. Sonra bir gün ateş damla uyanmış. Görmüş ki, insanoğlu onu su damlasından ayırmış. Şimdi, ateş damla, bir gaz lambasında tütüyormuş. Asıl amacı aydınlatmak, ısıtmak olmuş. Ama sanırsınız ki unutmuş; Su damla hâlâ burnunda tütüyormuş. Sonra bir gün su damla çıkagelmiş. Ateş damlayı bir daha kaybetmeyeceğine yeminliymiş. Oturmuş lambanın yanına, alınan kararı unutmuş; Ateşe çok yaklaşınca buharlaşıp uçmuş. Ateş damla , daha neler olduğunu anlayamadan, İnsanoğlu gelmiş ve hiç umursamadan Söndürmüş lambayı ve ateş damlayı Gökyüzüne yollamış farkında olmadan. Şimdi ne ateş damla ateşmiş ne su damla su; Ama, en sonunda da olsa, birliktelermiş ve önemli olan bu.

20


İKİNCİLİK ÖDÜLÜ Merve Yeğin Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi

HAYALLERİMİN SIRDAŞI Yüzümü okyanusa gömdüm, Acılarımı bir tek masum olan su anlasın diye Sır gibi sakladı beni Masmavi derinliklerine. Bir an için kayboldum sandım Hırçın dalgaların içinde. Oysaki kendimi bulmuştum Gökyüzünden yansıyan maviliklerde. Esir oldum en dip köşeye Hayallerim saklandı incilerin içine Yağmurları yağdıkça üzerimize Mutlu oldum, huzur oldum Ben artık denize sırdaş oldum.

21


22


ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ Mustafa Sevat Yücel Yaşar Acar Fen Lisesi

DAMLASINDA UYUYAN SÜKÛNET Asaletini usulca tamamlıyor Aşkına eşlik eden zerafet Renkli bir melodi mırıldanıyor Renksizliğinde uyuyan sükûnet Aynaya vuran güneş gibi ışıldıyor Ruhuna kurdelelerle bağlanmış saffet Tozlanmış duyguları parlatıyor Islak dokusunda yüzen nezafet Uzanıp da tutuyor çayın elinden Yamaçlardan aşağı sarkarak Papatya bahçelerine serpiliyor Rüzgârın sırtına atlayarak Tabiatın tuvaletine fırça savuruyor Hayat buluyor kurumuş dere, ırmak Uyuyan tohumları uyandırıyor Damlasından biraz yutan toprak Titrek, korumasız teninde oynaşıyor Dolunaydan dökülen ışık kırıntıları Dans ederken yüzümüzde yansıması Akıtıyor gönül duvarlarından sıkıntıları 23


24


Esma Büyük Mecidiyeköy Anadolu Lisesi

SU MİSALİ Bir gül vardı, Can yakacağını bile bile devam derdi yaşamaya. Ve bir sahibi vardı, Canının yanacağını bile bile devam ederdi sevmeye. Zaman vardı bir de, Su gibi akıp giden. Ve bir de hayat vardı, Zorluklarıyla bize karşı gelen. Umutsuzluk bir nehir gibi akıp giderken, Mutsuzlukta peşinden giderdi hep. Kızgın göklerin gürültüsü vardı, Yağmurla birlikte eşlik eden. Kimi hayaller bir göl olup beklerken olduğu yerden, Kimileri okyanus olup gezerdi her yerde, Ama ne yapacağını bilmezdi hiç kimse. Sonra, derin dalgalar içinde kaybolur, Bir güzellik bırakamadan gömülürdü her şey maziye...

25


Mehmet Ali Sağlam Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi

BİR DAMLA Bir damla olmalı Bulutlardan damlayan Önemi olmayan Ağladığın vakit Rüzgâra bırakacak Dertlerin olmalı Unutmamalı yağmuru Yağmur bulutlarını Ve düşen her damlayı Onlar gibi olmalı Mutsuzluğu bastırmalı Ve unutmalı ağlatanı Bulutlar toprağı özlediği gibi Ve hepsinin derdi Yere düşmekti İmkânsızı sevdi mi? Bir kuru toprak için Göklerden vazgeçmeli

26


Ali Emircan Ilgınlı Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi

SUSAMAK Ey sevgili Sudaki kum misali Gözlerinin derinliklerindeyim Güneşi göremem Hoş! Sanki güneş umurumda mı, yanında Kalmışım bedevi susuz, yalnız Yalnız! Beni yakan güneş değil senin aşkın Hiçbir şey serinletemez beni Dudaklarındaki bir damla su kadar edebi Bakarım ama göremem Hissederim ama tutamam seni Parmaklarımdan kayıp gidersin bir su misali En çok ben susasam bile bir damla içmem seni Susarım senin varlığına Susar konuşamazdım senin varlığında Şimdi attım hayal ağlarımı sana Suyun getirmesini bekliyorum

27


Gülfidan Eker Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi

SU Bir aşk misali Saf ve duru Bir sarhoş misali Belirsiz ve şuursuz Bir çocuk misali Coşkulu ve heyecanlı Bir ihtiyar misali Durgun ve yavaş Ne öyle ne de böyle Aslında nasıl olmak isterse Tam da öyle

28


Şükrüye Nur Gündüz Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi

SUYA SEVDA Ey gönlü bitap düşmüş sevgili Sor: Nerde sevda? Sevda, kuşun kanadında Yarayı saran kabukta Sevda, sonbaharda Sevda, ayda, yıldızlarda Gönlü harap edilmiş Ayın, yıldızın düz olduğuna inandırılmış sevgili Gözleri bağlanmış, kulakları tıkanmış. Yüreği mühürlenmiş sevgili Toprağın suya Kanın vatana Senin bana, Aşkın Allah’a kavuşudur, sevda Yüreklerin ferahlığı, Ömürlerin uzayışı, Ruhun, cehennem azabı tatmış cenneti görmesidir sevda Gönlüme serpe serpe serilmiş Ey sevgili Toprak olduğunda, yağmur olup sana kavuşumdur sevda.

29


Zeliha Akdeniz Mehmet Rıfat Evyap Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

YAŞAMAK Bulutlar ağlıyordu bembeyaz bulutlar Yine bir akşam mum ışığında yapayalnız Pencerenin kenarında dışarısı kapkaranlık Sanki uzanıp sarılsan içinde kaybolacak gibi Yalnızlığın boşluğunda ve üzüntüsüyle yaşamak Başını okşasan susacakmış gibi Fırat Nehri ve Hazar Nehri gibi Ve de bir kenarı kırık masada duran içi su dolu bardak gibi Yapayalnız sessiz gürültüsüz ama içinde olsan Boğulacakmış ve sanki solmak üzeri bir çiçek gibi Belki de tam ölecekken bir bardak su istemek Savaştaki asker gibi belki de yeni doğan bir bebeğe Su vermek, bir türkü gibi gamlı, uzun yapraktan dökülen Yağmur damlası gibi mahsun ve mahmur bir damlacık su Belki de yaşamak için belki de ölmek...

30


Selenda Aydın Toki Cumhuriyet Anadolu Lisesi

BERRAK Su gibi aziz ol derler, büyükler Ferahlıktır suyla aydınlıklar Dağ taş şarıldar, akar Hayat bulur canlılar Gazabına tutulma sen sakın Öfkesi çok büyüktür, heybeti Sele yol açar şiddeti Sev yine sev onu yangına merhemdir.

31


Acar Bayraktaroğlu Bahçeşehir Bilfen Fen Lisesi

SU GİBİ Bir su gibiydim hayatında Sana seni gösteren ayna Gerçeği gösterirdim sana Mutlu yaşamına fayda Bir su gibiydin hayatımda Yaşamımın kaynağıydın bana Su gibiydin ama Gittin damlaya damlaya Bir su gibiydim hayatında Gözlerin dolduğunda Yüzünden yaş aktığında Damlaydım ben orada Şimdi yokum yanında Biliyorum gerçeği aslında Gül ölür su olmayınca Bülbül güle ulaşamadığında Söz vermiştim sana hatırla Hani sana kavuştuğumda Bülbül gülünün yanına Ben senin kollarına

32


Ama bunlar olmadı hayatta Ve var olmadılar aslında Bülbül güle kavuşamayınca Susuz gül ölecek orada Gerçeği anladın sonunda Su artık olmayınca Yani ben bülbül sana Sen gül bana İki damlaydılar hayatta İki uzak noktada Anladım geç oldu ama Damlayan ben değildim orada Artık yokum hayatında Suyun yok yanında Ben de kurudum burada Beni aldattın bu hayatta Hep güldüler bana Gül yağını eller sürünür Çatlasa da bülbül Dedi eller bana

33


Doğa Başkan Özel Bahçeşehir Anadolu Lisesi

SU Su, şudur; ağzımızda dolanır durur; Biri der, su hayatır; Kimilerine göre, H2O’dur. Peki, su sadece bu mudur? Oyuncağı kırılan çocuğun yanaklarından süzülen gözyaşı; Ya da insanlığı kendine bağlayıp ‘‘Dün seni İstanbul’a anlattım, bugün o da sırılsıklam...’’ Diye kendinden bahsettiren; Bunaldığın anda şehrin ıssız sokaklarında, Sıkıntını paylaşan yağmur, su değil midir? Peki, ‘‘İnsanın bir denizi olmalı Kafasını yüreğini boşaltabileceği, Taşları fırlatıp acımadı ki diye karşılayan...’’ Aslında denizin her katresi ‘‘su’’ dan başka bir şey midir?

34


İlke Nilsu Durukan Özel Bahçeşehir Anadolu Lisesi

SU Su nedir, bilir misiniz? Yanaktan süzülen yaştaki hüzün Bahardaki en güzel şarkıdır Su nasıldır bilir misiniz? Damlalarıyla bir bitkiye Can verebilecek kadar yücedir Bazen havadan hafif Bazen ateşten yoğun Bazen olağan bazen olmayandır Su tüm hayattır, tüm canlılardır Tüm savaşlardır Hem basit, hem anlaşılmazdır Çünkü su yaşamdır!

35


Buse Gül Özel Bahçeşehir Anadolu Lisesi

SU NEDİR? Su nedir, diye sorduklarında, Yaşam gelir daima aklıma. Canlılar için yaşam, sudur aslında; Her zaman ihtiyacımız vardır ona. Su nedir, diye sorduklarında, Özgürlük, gelir hemen aklıma; Çağıl çağıl çağıldayan çağlayanlardan, Uçsuz bucaksız okyanuslara... İçimizdeki seslerin doğadaki yansımalarıdır bunlar aslında. Su nedir, diye sorduklarında, Var oluş gelir daima aklıma. Dikkatle bir bak etrafına, Yaşam sudan başlamadı mı aslında?

36


Defne Tosun Özel Bahçeşehir Anadolu Lisesi

SU Thales var oluşu suyla açıklamıştı; Lamarck da demişti; ‘‘Canlılık suda başlar.’’ Yaratan demiş ki ayetinde: ‘‘İnsanoğlunu sudan yarattık.’’ İşin ilginci; Dinle bilimin buluştuğu tek nokta bu galiba. Suyun önemi ne dersen eğer; Onsuz olamayacağından mı bahsetmeli Yoksa onunla nefes aldığına mı değinmeli. Damarlarında akan kanın içinde, Aldığın her nefesinin bileşeninde, Yediklerinin her zerresinde, Ve su, Dünya’nın her yerinde. Biliyorum ben bunları diyorsun ya! O halde, cevabın da vardır şu soruya: ‘‘Niye hâlâ devam edersin israfa?’’ Canına mı susadın yoksa?

37


Sinemis Akın Özel Bahçeşehir Anadolu Lisesi

YOL ARKADAŞI Haykırdı su; önemimi bilmediniz, diye Gök gürledi dikkat çekmek istercesine Gökyüzü ağladı onu duymadık diye Halbuki hep bereket getirirdi Kıymet bilen bilmeyen herkese Bitkiye can, insana anlam katandı İnsanlık küstürmeseydi onu Toprağın hazine Yaşam mucizevi kılandı Olmasaydın dururdu zaman Atmazdı artık bencil kalbimiz O açgözlü düşüncelerimiz Ve bitmek bilmeyen isteklerimiz Ve o vakit bir daha fısıldadı su; ‘‘Değil, daha geç değil!’’ Ve ekledi: Bütün güzelliklere dokunmak Senin dünyanı yaşanır kılmak için Yol arkadaşın olacağım. Saydığın, özümsediğin bütün iyiliklere Rahmet ve bereketle

38


Ece Demirören Özel Üç Renk Anadaolu Lisesi

SUYA DAİR Ömrümüz gibi biten su ve Ömürleri susuz geçen kimileri Kimileri var tez giden cansız, kuru bedenleriyle Canlarıyla her biri kuyunun en zifirinde Adem nedir bilen kimileri Susuzluk nedir bilen birileri var yazıktır ki bu kâinatta Yağmur yağıyor ve uğramadan geçiyor kimilerine Aç,susuz, bir başına ve duyulmuyor sesleri Ömrümüz gibi biten su ve Ömürleri suistimal ederek geçen kimileri Bereket yüzü toprağa dönmüş ancak Susuz kalmayı tercih eden kimileri var bu kâinatta Ve öylesine adaletsiz ki bitmiyor ızdırapları Kıymet bilen insanın arzusu olmuş bir avuç su Kuyudan bilen insanın arzusu olmuş bir avuç su Kuyudan çıkaracak o eli bekler ve dahasını Nasıl zor bir vaziyettir Nasıl zor hayattır hayatları İnsanlarımızın Ömrümüz gibi biten su ve bilinçsiz atılan her adım Bihaber geçirdiğimiz kâh vakitler Hem de kimileri daha nicesini hayal edemezken Nicesine vah diyen insanlarımız...

39


Şükriye Eda Canözer Sankt Georg Avusturya Lisesi Ticaret Okulu

SU BAŞINDA DALMIŞIM Su başında dalmışım Bir deredeki berraklık, Bir denizin dibi, Bir okyanusun sonu gibi Uçsuz ve bucaksız Bekliyorum. Su başında dalmışım, Söylediklerinden şüphesiz, Masumiyetinden emin, Sonu bilerek, Sonsuzluğu severek, Bekliyorum. Su başında dalmışım, Bakıyorum kendime, Sağ tarafımda melek, Solumda şeytan, Suya muhtaç Bekliyorum. Su başında dalmışım, Sorguluyorum. Hayatı ve dâhi kaynağını, Onsuz olmazlığımı, Ona cevabımı Bekliyorum. 40


Su başında dalmışım, Anlıyor gibiyim artık, Ona ihtiyacımı, Ona muhtaçlığımı. Her gün, her saat Bekliyorum. Su başında dalmışım, Biliyorum, muhtacım. O ki, Benim ve bizim Ve hatta tüm canlılığın Varoluşu. O ki, belki de En büyük Beklentimiz.

41


Nurullah Tunç Sultanbeyli Çok Programlı Lisesi

SU Taşa, toprağa, insana, havaya Saflığınla hayat veren su Sen hayatın, sen güzelliğin Vücut haline bürünmemiş şekli Kimisinin susuzluğunu, kimisinin serinliğini Hepimizin faydasını isteyen sen Seni azaltan ise bizler Ne yazık ki tükenen sen Bizleri sağlığımıza kavuşturansın Yine de seni yok eden biz. Sen susun, Tanrı’nın nimeti sen Ey güzellik özür dileriz senden

42


Helin Ekmekçi İELEV Özel Anadolu Lisesi

YETER! Yetti artık yeter! Önlem alma vakti geldi. Suyumuzu kurutup çöle döndürdüğümüz yeter! Dünyanın en yoksul köşelerinde, İnsanlar toprağı eşelerken Saatlerce aldığımız duş yeter! Baharına doyamamış onca çocuk sırf bizim keyfimizden ölmüşse Afrika’da, Suriye’de Katilleri biziz Sustuğumuz, göz yumduğumuz yeter! Ya dünyadaki diğer dostalarımız? Onların da mı çığlıklarına sessiz kalacağız? Onlara da mı yüz çevireceğiz? Kendimizle birlikte bütün dünyayı da yaktığımız yeter! Utanma yok, vicdan yok, taviz vermek yok Varsın olmasın insanlığımız Bizim o çok önemli sefamız yeter, değil mi?

43


İclâl Zeynep Özgüç Özel Kültür 2000 Fen Lisesi

DUYGU DÖNGÜSÜ Boş tebessümler olmuş pek bir münteşir, Ustalık içerisinde yontulmuş her bir fikir, Zamanla güveni reddetmiş münkir. Soyut sevgi oluverir tek mutlak mihrak, Usulca sonlandırılmış her bir yaşamı kendine ırak. Baş gösterdiğinde ise heves ile karışık heyecan, Umutlarla kaplı yolda eyler insanı ozan. Hissizlere olur adeta yeni bir destan, Anlam yükler aşk ile geçen zaman, Ruhu besleyen bu su, duygu döngüsü pek bir yaman.

44


Tuana Songür Özel Kültür 2000 Fen Lisesi

SU Göllerden, denizlerden, nehirlerden akan dingin su Arada hiç hırçınlaşır yaramaz bir çocuk gibi Bazen de öfkesiyle her şeyi yutar görkemli su Yaydan fırlamaya hazır bir ok gibi. Birçok insanın uğruna canını verdiği, Ne aziz bir şeysin sen ‘‘su’’ Ölülerin son kez teniyle buluştuğu, Ne yüce bir şeysin sen ‘‘su’’ Yerin metrelerce altından çıkıp Taşı, toprağı delen ve hiç durmadan akan Ne mucizevi bir şeysin sen ‘‘su’’ Şu dünyada kıymeti bilinmeyen tek şeysin su. Bayrak altında, Uçsuz bucaksız gökyüzünün altında alabildiğine mavi. Kavurucu güneşin altında sapsarı, Bazen de bir anne şefkati gibi. Su, savaşın altında siyahtır, İçine çeker her şeyi. Barışın çevrelediği yerde beyazdır bir martı gibi. Görkemli ağaçtan sarkan bir zeytin dalıdır.

45


Sen neyi seviyorsan su odur. Neyde gönlünün kırıntısı kaldıysa Su sana bütün olur. Sevdiğin her şey olur.

46


Zeynep Yağmur Mutlu Özel Kültür 2000 Fen Lisesi

HAYRANIM Bir bakmışım bir çocuğun göz yaşına saklanmış, Saflığı tadıyorsun. Arkamı bir dönüyorum bir aşığın yanağından süzülüyor, Acısını paylaşıyorsun. Kimi zaman denizlerin haşin dalgalarına dalıyor, Öfkeyi hissediyorsun. Bir de bakmışım yağmur olup Kiri temizliyorsun dünyadan. Nasıl başarıyorsun bu kadar küçük ama Yoğun olmayı? Nasıl her yerde olabiliyorsun? Nasıl özümü oluşturabiliyorsun? Hayret ediyorum ihtişamın karşısında her zaman, Öylece kalakalıyorum aynı anda her şey olabilmene. Hayranım sana ve yüceliğine.

47


İlderen Halid Yıldız Küçükçekmece Yavuz Selim Anadolu İmam Hatip Lisesi

SU Su, iki çocuklu Mümbit Anadolu kadını... Ruhundan doğan çocukları Bedeninin en tatlı meyveleri Aşkının hükmü ‘‘toprak ve hava’’ Haşin, hoyrat, mert rüzgarları Toprağında ne güzel çocuklar şekillendirdi. Hücrelerindeki gergin göğüsler karşısında Başındaki dağlarda ne yaşlar döküldü. Eteklerindeki zeytin ağaçları silkelenirken Yumuşak esintiler ve büyülü ıslakları içinde Tazyikli öğütleri var hava kızına İçinde bir düzen kaynaşırken Kesen soğuğuyla dağlara vuruyor kendini. Su, dinç zaman dalgaları yıkar Baştan aşağı vahşi yükünü. Fırtınalı denizlerde bitirirken şiiri annesi Duru denizlerde yazdığı şiirine Süresiz kaptırır kendini. Toprakta bekler ovaya düşen sonbaharı Gecenin karanlığında büzüşürken gönülleri Anneleri ay ışıklarında bayram şenlikleri Tüm varıyla ışık olur ümit olur düşüncelerine Hayallerine gök kubbe olurken Su dualarında cennet kapısı Aydan izlerken on sekiz bin alem 48


Rüzgarı hoş kokular içinde Dağları çiçek demetlerine sarılı İki çocuklu Mumbit Anadolu kadını Su’ yu bulurlar karşılarında

49


Gökçe Su Gökçek Çağla Koleji Anadolu Lisesi

SU GİBİ OLUNMALI Su gibi aziz olmalı insan! Akıp gidip kendi yolunu bulmalı, İnsanların vazgeçilmezi olmalı. Yeri dolduran değil, Yeri doldurulmayan olmalı. Yaşam kaynağı su gibi değerli, Okyanus kadar dalgalı olunmalı. Kimi zaman bir göl kadar sakin; Kimi zaman bir deniz kadar karmaşık... Kişiliği bazen haşin bazense karışık. Doğanın her yerinde bulunmalı, Dünyanın her yerinde gezmeli insan. Dünyayı rengiyle bir tuval gibi boyayıp Kendi kalbinden bir parçayı ardında bırakmalı. Bir su gibi benimsemeli, Gözü gibi korunmalı. Kendi kalbinden bir parçayı ardında bırakmalı. Sevdiği insanlara İki hidrojenin bir oksijene bağlandığı gibi bağlanmalı. Azıyla yetinip çoğuyla mutlu olmalı Bugünü yaşayıp yarın sükünetle su gibi

50


Hedeflerine doğru koşmalı... Nurullah Bük Özel Nesibe Eryetiş Mesleki ve Teknik Lisesi

SU Beni su gibi akıp götürmek mi istediğin ? Yoksa bir bardak misali içinde hapsetmek mi ? Ya da sadece kullanmak mıydı beni istemenin sebebi ? Veya hayatındaki çamurları temizlemek için mi ? Su gibi akıp götürmekse niyetin, Ben peşinde Mecnun olurum. Fakat ben olacaksam sebebin, Başka sularda boğulma, ben senin için kururum. Bardağın içinde hapsetmekse eğer, O bardaktan beni içtiğin günü beklerim. Beklet beni, bekletilenler daha çok sever, Ama sakın unutma, elbet biteceğimi bile bile seni beklerim. Kullanıp atmaksa bekletmenin sebebi, Ben kendimi avuturum. Kullanılmaya değermiş sevgisi, En azından bir derdi varmış derim. Hayatımdaki çamurları temizlemek içinmiş, Sevgimi kullanmanın sebebi. Ama sendeyken güzeldi o bekleyiş, Bir gün kokundan bir yudum alacakmış gibi.

51


Sanma ki sevgili sana kızgınım, Bir gün elbet karşılaşacağız bilirim. Dudaklarının arasından süzülecek, Satırlarımda kalbinin dalgalanacağı günü beklerim. Sorarsan bana, pişman değilim sevgili. Yüzündeki çizgilerin arasında, Ellerindeki sıcaklığın huzuruyla, Ben zaten buhar olup gittim ey sevgili!

52


TERAKKİ LİSESİ

53


54


BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ Burcu Kubilay

SAUDADE En hüzünlü masalların umutsuz sonlarında evvel zaman önce, bir delik oluşmuş, bakanı içine çeken, avcundaki çizgilerin derinliğinden, topuğuna kadar yorgun ayaklarının, sızıyor, algını alaşağı eden zaman, artık hangi denize karşı manzara varsa özlenmiş, izleyerek susuyorsun yudum yudum. Yaratıyorsun, bir bütünlüklü yoksunluk, çoktandır kurumuş zihniyetlerin çoğalan kurak topraklarına, yaşamak uğruna unuttuğun her an gibi, havaya karışıyor kalabalıkları yanlızlıklarının, çünkü dalgalar gibi çoğalarak vuruyorsun sahiline, çok sesliliğin getirdiği, kendi hiç sesli, senfonin. Kırpıyorsun, kırpa kırpa havaya karıştırdığın bulutları, dönüyorsun hep kendine, melankoliyi yükselten erdemin, ışıldattığı, tek ağaca filiz vermemiş dağlardan. birleştikçe çoğalır bulutların yadsınamaz varlığı, ağır geliyorken sana daha kendi kanını taşımak, gücenmeden, gücendirmeden, güçlendirmeden, sırtlanıyorsun mor gökyüzü altında, başkalarının kanını, Adını bile bilmediğin milyonlarca kez tek kanın, aynı kanamasını her dilde ve her coğrafyada altına alarak kırılmış kanatlarının, sahiplenmiyor musun? sahiplenmiyor musun, gece vardiyasının çok çaylı işci tulumlarını? 55


yer yer çoğalıp azalsan da, nehirler gibi ezgisiz gölgesinde kalabalıkların, yaratmıyor musun, damla damla aidiyetler zavallı benliğine, daha türküsü yakılmamış gibi uzak gurbetlerden? sen de susmuyor musun, sustukça, susa susa kendi sesine sağır oluncaya kadar? Bilinsin ki, boğuluyorsun dibine doğru, kim kurmuş bilinmez, düzenin, Ve bilinsin ki, çıkmıyor, çıkamıyor, çıkamaz artık, esip gürleyen yılmış ve yığılmış sesi vicdanının. döne döne, azalarak, kırışarak, yoğrularak, yorulurken, Bakarsın ki, soluğunu kesen kürkçü dükkanındasın yine, kendine oluşturduğun gözyaşlarının olimpik havuzunda, içine doğru solmuş ızdıraplı çiçeksin. Eğer tamamı değilse, silinse de artık çoğu, yazıyor, taç yapraklarının alnına kazınmış: ‘‘Susarsan, unutulursun, Saudade’sin.’’

56


İKİNCİLİK ÖDÜLÜ Ceren Nural

Suyla Kaplı Dünyada Bir Susuz Kalmışlık Hissi Ateşler arasında uyandığımda susamıştım damaklarım kuru. Her yer yanarken ve patlarken sesler kulaklarımda, Bir su damlası sıçradı yanağıma ve buharlaştı o anda. Bir adam, elinde kova su, söndürmeye çalışıyordu her yeri. Umutsuz bir çaba, uçup giderken kovadaki su ve kaynarken patlayan sesler arasında. Adamın kolları kuvvetsiz her kaldırdığında mavi kovayı -içinde şeffaf su- sallanır kollarında sarkmış deri, Su buharlaşır ateşe değemeden, cehennemi yok edemeden. Karışmış su buharının beyazı yangının karanlığına. Suyla kaplı dünyada bir susuz kalmışlık hissiydi bu, çocuğun ulaşamaması gibiydi raftaki çikolataya. Taze bir istek kavurur içini, açgözlü bir halde ağzından salyalar sarkar. Damlaya damlaya göl olur derken ateşten bir dil, salya damlasını da kavurur götürür. Pandora’nın kutusu uzakta içinde son kalan iblis, çırpınır, kurtulmaya çalışır kutudan, bağırırken kuru boğazıyla. Susuz kalmış, ölecek neredeyse, kendinden yoksun, ne yapacağını bilmeden sallar kutuyu. Adam alır kovayı doldurur kutuyu suyla. Pandora’nın kutusu suyla dolduğunda, kendinde boğulurken 57


iblis, kuvvet kazanır kollar. Adamın kolları kovalarla dolduğunda sızar kuru ağzıma su. Açgözlülükle yutkunuıum, sesler gelir boğazımdan, Suyun soğuğu yakar yanık midemi. Bir serap gibi sanki her yer yanarken ağzımda su, Bekletirim, ağzımın kenarından akar, akar ve yere damlar, Sonra tekrar damlar ve damladıkça doldururum kovayı. Her tarafta adamlar, ellerinde mavi kovalar Sulu bir çaba bu biraz, boğulan umudun ağzından sular damlar.

58


ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

Mustafa Kerem Korkmaz

AKAN Yaşıyorduk biz kara geceden Berrak bir hayalin çerçevesinden Bakışlardan bakış bir su gibi Yaşamamız bir mutluluk Temiz, berrak, lakin durgun Bir sonbahar akşamıydık biz Üzgünlerden üzgün, siyahlardan siyah Biz üzgünler bir sus gibi Akar cümleleri bulurduk Su gibi berrak ama düzgün cümleler Zamanında yaşardık biz, sonbahar Gelene, suda kendimize görene Siyah ve beyaz yakıştırıp Gül ve dikeni ayırana kadar Öğrendik biz mutsuzluğu

59


Aze Talha Koç

BAĞ Kalbine sürgünü vuran yar da odur Dertlerine derman olan lokman da Yeri gelir mutluluğa sıkıntıya şahit olup Bir kabın şeklini almaktan fazlasını yapmış olur En derinlerinde sırlarını saklayan dost da odur Tüm güzellikleri yutan düşman da Ne olursa olsun yetişir en zor anında Ne fazlasıyla yaşayabilirsin ne de onsuz Su diyerek geçmek haksızlık olur Hayatla aramızdaki en kuvvetli bağdır su

60


Sena Ecem Altun

YANIMDA Kafamda sen vardın dün Damlalara fısıldadığım güzelliklerde Dereye saldığım ağıtlarda Göle attığım taşlamalarda Dün sen vardın Sen varsın bugün gözlerimde Denizdeki kayığa söylediğim selamda Çeşmeye konmuş kuşa anlattığım masalda Havuz heykelinin paylaştığımız suskunluğunda Bugün sen varsın Sen olacaksın yarın sözlerimde Yaşlarımla ıslattığım mektubumda Kana kana içtikten sonra aldığım nefeste Boşluğa kaldırdığım her şerefede Yarın sen olacaksın Kendimi bilmem, ama sen yanımda kalacaksın

61


Aylin Çermikli

BENLİĞİM Su gibi, Benliğimi oluşturdun. Vazgeçilmez oldun. Beni sana bağladın. Korkutucu bir şekilde ihtiyacım vardı sana. Yanımda olmadığında yaşayamazken, Yanımdayken vazgeçilmez oldun, Su gibi oldun, ihtiyacım olan her şeyi karşıladın.

62


Zehra Nur Azeri

SUYUN DÖNÜŞÜMÜ Büyük bir sevinç tufanında ağlamakla başlar suyla ilk buluşmamız Hiçbir şeyden haberimiz yokken ve küçücükken ellerimiz Bir bakmışız, minik bir sarı yağmurluk içinde bastıkça sıçrayan su birikintileri kahkaha sebebimiz. Ne nefret ederiz büyüyünce o şaşaalı paçamızın suya bulanmasından, Ne de uzaklaşırız sudan, Sonumuzun siyahlar giymiş insanlar arasında, yeniden suya kavuşmak olduğunu görmezden gele gele. Ama su hiç darılır mı bize? Çocukluğumuzun dönmedolabı, gençliğimizin savaşı, yaşlılığımızın duası olur, Döner, döner ve döner etrafımızda... Ta ki bir ezanla son suyumuzun son damlaları dudağımızda kuruyuncaya Ta ki biz toprakta yolumuzu bulup bir bitkiye can verene dek. İşte hemen o an, suyla biter küskünlüğümüz Bir bakmışız, Dünyayı biz döndürmüşüz.

63


Yasenia Yasemen Tuğrul

SU Bir ihtiyaç mı? Yoksa bir ihtiyaçtan da mı öte... Yaşamın özü, kaynağı mı? Yoksa yaşamdan da mı öte... Gelecekteki savaşın nedeni mi olacak? Yoksa bizi barışa götüren öz mü? Bir damlayken mi değerli? Yoksa okyanusları, denizleri aştıkça mı?

64


Çağla Deren Yamen

PARILTI Arap sabunuyla ovduğu taşları Buz gibi suyla durulardı annem Ve suyun ardında kalan parıltı Çocuk gözlerime yansırdı Buz gibiydi su Saf ve berrak Önüne kattığı her şeyi temizler miydi? Kalpleri mesela Geç vardım ayırdına Sadece görünen kirleri temizlermiş su Belki hata bendeydi Belki de taşlarda kalan parıltı Suyun değil Arap sabunun marifetiydi.

65


Zeynep Sarıfakıoğlu YAĞMUR TANELERİ Herkes konuşur güneşli havalar hakkında, Nasıl da yıkar insanın tenini parlak ışıklar, Nasıl da gülümser güneş insanlar... Herkes karlı havalardan bahseder, Nasıl da farklıdır her bir tane, Süzülerek iner gökyüzünden Ve konar yeryüzüne... Herkes konuşur karı, güneşi Neden kimse bahsetmez yağmur tanelerinden? Niçin fark etmez insanlar, Dünyanın da ağladığını? Yağmur damlaları çarpar pencerelere hiddetle Ve durulur bir müddet sonra, Tıpkı insan gibi. İnsanlar neden unutur, Gökkuşağının gösterdiği renkleri, Her yağmurun ardından? Herkes konuşur güneşli havalar hakkında, Herkes bahseder havadan sudan, Neden kimse dokunmaz yağmur tanelerine?

66


Elif Eriş ANNE Vücudum yanıyor anne, Tutuşuyorum. Alevlerin dans gösterilerini izlemekten, Yoruluyorum. Boğazımda düğümler, Dişlerimdeki prangalara takılıyor kelimelerim, Susuyorum. Bana su verir misin anne? Ellerini açar mısın anne? Yağmur yağıyor. Biriktirebilir misin avuçlarına biraz yağmur, Bolca güz? Yağmur suyu iyi gelirmiş saçlara, Ellerinle saçımı okşar mısın anne? Gözlerinde bulutlar var anne, Gök yüzlüler yapmış yine yapacaklarını, Beyaz bir eldiven geçirmişler ellerine, Beyaz birer önlük üstlerinde, Saçları tepeden bağlı, Bir yığın hüznü nakletmişler senin gözlerine, Ne olur çatma kaşlarını, Yoksa sonrası sel anne.

67


Yağmur Bingül BULUTLARIN GÖZYAŞI Küçük şemsiyem, Yırtık kanatlarını açıp Seyrediyorsun ya mavi gökyüzünü Bulutlar her ağladığında, Her üzüldüğünde Yanında oluyorsun ya Yardım ediyorsun ya bulutlara, İyi hissetmelerini sağlıyorsun. Biliyorum. Bana yağmuru sevdirmeye çalışıyorsun. Her su damlası yere düştüğünde Farklı bir anı geliyor Aklıma. Senin yırtık kanatlarını Açıyorum, Anılar gelmesin diye aklıma. Ben de ağlamayayım. Çünkü Düşen her gözyaşım için Kendi kanatlarını yırtan, Küçük bir şemsiyem var mıydı ki? Hiç olmadı, Olmayacak. Gözlerimden akan her damla yaş Yere düşmeye devam edecek, Anılar gelecek aklıma.

68


M. Bora Turgay

SUSUZLUK Su gibiydin ilk gördüğümde, Her şeyin üzerinde. İçip bitiremedim seni Sen bitirdin beni. Su gibiydin ilk gördüğümde, Her şeyin içinde. Akıp geçti benden, Bir kalbimi bıraktım o da sende. Su gibiydin ilk gördüğümde, Her yerde, her işte, Seni unutamadım anlasana, Uyudum kalktım sensiz kalamadım. Su gibiydin ilk gördüğümde, Vücudumun yüzde yetmişinde. Mutlu ol diye bıraktım, O kadar aklımdasın benim. İşte bu, benim güzelim!

69


Efe Cem Yılmaz

SU Yollar, hayvanlar, bitkiler Hepsi lazımdır, iç içedir insanla Ama bana su diyeceksin ve ben sana anlatacağım Şehirleri anlatacağım Kumsalları anlatacağım Gölleri, nehirleri anlatacağım Uçsuz bucaksız dibinde ne tür sırları olduğu bilinmeyen Denizleri anlatacağım Sana sevdiğimi anlatacağım Aynı bir su gibi Eli yüzü düzgün bir içim su ...

70


Başar Aslan

SU Gülleri besledi İnsanları hayatta tuttu Dünyayı feci sonlardan kurtardı Bazense sadece kirlilikleri temizledi Gitsen kopar kıyamet Bekle bizimle, hem tükenmezsin bolsun Bereketin sembolüsün İki harfli aşkımızsın

71


Orkun Kınay

SU Sudur ki Ağaçları yaratan, Bu canlara ömür veren. Bu canları alanlar, Bilmezler ki Yaşamasını sağlayan kim, Ayakta durmasını sağlayan kim? Bilmezler ki Baraj yaparken, Fark etmezler ki Su gibi akıp geçen süreyi Cimrilikleri de sular seller gibidir Bilmezler ki Damla damla verilen su, Susuzluğu çoğaltır. Cömertlikleri de yok değildir Tabii ki de her suyun Akış şekli farklıdır. Dengeyi çeşitlilik sağlar. Düşünmeyin ki Suyun dengesini bozabilirsiniz. Su öyle bir varlıktır ki Hiçbir zaman taştan korkmaz.

72


Alara KÜÇÜK

SU Kırılmış denizlerin ardından Damla damla mutluluktur sen fark etmeden Yaşlarımdaki mutluluktur Beni mahveden Şırıl şırıl mutluluk akıyor gözlerimden

73


Zeynep Saravin

SESSİZ ÖLÜMLER Yaşamıma dair ilk anılarım annemin ölümüyle başlar Acıyor canım Bu kafeste olduğum sürece de acıyacak Bilir misiniz, ben bu pis havuzdan başka su görmedim Ne denizimi görebildim Ne de özgürce yüzebildim Ama ben kan gördüm Hayal edemeyeceğiniz kadar kırmızı Sağa dön sola dön Atla zıpla Alkış Bilir misiniz ben çok alkış duydum Ama annemin gülüşünü hiç duymadım Hem de hiç Ne garip şey Kimi zaman tutsak olduğum su Kimi zaman muhtaç olduğum hayal Kaçışımın, Kurtuluşumun Hayali

74


Ezo Naz Kimiran

YOSUNLARIN ŞARKISI Çığlıkları dalga, Yaşları katili olmuştu, Korkusu şimşek, Mercanlar boğazına dolandı, Bacağına taşlar, Suyun ışığı almadığı, Bilinmezliklere düştü, Yanında bir tek piranalar, Yıldız iniverdi dalgalara, En derindeydi, Işığını kıstı, Piranalardan saklandı, Yıldız bekledi kızı, Balıkların ninnilerini, Yosunların dansını görmesini, Şimdi kız teknesinde, Dingin denizi izlemekte, Elinde bir parıltı, Saçlarında bir fısıltı, Yosunların şarkısını söylemekte.

75


Susuyor. Susmak bazılarında alışkanlık. Bazen kabulleniş. Bazen de anlatamamak derdini. Konuşmaya gerek yok. Senin yerine de konuşulur. Çocuk deyip de geçme. Anlamaz. Anlıyor. Ağlıyor. Doğrulmaya çalışıyor, Kenan bağırıyor çocuğa. Derken darbe Çocuk düştü yere. Ağzı kusmuk, Kanla karışık. Uykusuz Kulaklar çınlıyor. Barış diyor çocuk. Derken darbe. Çocuk düştü yere. Öpüyor çocuk Taşını toprağını Emek diyor çocuk Patlıyor umut Küplere biniyor kader. Tekmeliyorlar çocuğu. Sönene kadar ışık. Yılmıyor. İnanıyor. Savuruyor tekmeleri.

76


Savunuyor kendini. Derken darbe çocuk düştü yere. Korkmuyor çocuk. Dayak da bir alışkanlık. Bunlar hep gaz diyor. Kafayı yiyor. Buruk yürek Sessiz dost Tüy gibi hıçkırık. Her yer gökyüzü. Direniyor. Çocuk yardım diyor. Dirseği yiyor. Kadın onu koruyor. Olan kadına oluyor. Susuyor çocuk. Kalbi kırık. Jilet. Kalmıyor hiçbir eksik. İşlem tamam kestik. Böğürüyor derinden. Kusuyor kaderinden. Gogol deliriyor. Tolstoy yardıma geliyor. Goethe kaçıyor. Çocuk susuyor. Susmasa... Susuyor. Derken darbe. Gökyüzü ne güzel diyor çocuk. Nerede mutluluk?

77


Gogol hastanede. Tolstoy koşuyor. Derken darbe. Goethe kaçtı yine. Tırnaklıyor Tolstoy yeri. Onun da kesik bileği. Çocuk kar gibi. Tolstoy ölü. Goethe pişman. Gogol deli. Umut yine de bitmedi. Çocuk yok artık. Goethe yediremiyor kendine. En büyük suçu biliyor. Geri dönüyor. Alıyor karşısına devleri. En az birini indirmeli. Umut bitmedi. Goethe haykırıyor gökyüzüne. Kırbaçlıyor devi. E artık güç de ölmeli. Cüceye dev dememeli. Tokadı çakıyor “dev”e. Binaenaleyh, Dev utanç içinde. Devcikler kalıyor geriye. Onları da bir yumrukla indiriyor. Korkuyorlar. Korkma devlerin işi. Kanıyor çocuğun dişi. Gözler doluyor.

78


Bir kahraman uğurlanıyor. Çocuğun heykeli dikiliyor. Hayat Tolstoy’un son nefesiyle Gogol’ün şen kahkahaları arasında geçiyor.

79


Selin Sönmez

SUDAKİ ÖZGÜRLÜK Hayallerdeki mavi denizler yırtıldı, Martılar kucaklaştı. Rüzgarın yol göstereceği, Tek bir yelkenli kalmadı. Martılar uçmuyor artık; Suda ne dalga, ne balık. Deniz fenerinin yol göstereceği Tek bir su yürek kalmadı.

80


İÇİNDEKİLER ONUR ÖDÜLÜ Sana Ben / Efe Duyan..........................................................................7 Efe Duyan.............................................................................................9 Jüri Değerlendirme Raporu................................................................11

ÖDÜL ALAN ŞİİRLER Birincilik Ödülü Duru Karadeniz / Sainte Pulcherie Fransız Lisesi...............................19 İkincilik Ödülü Merve Yeğin / Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi....................................21 Üçüncülük Ödülü Mustafa Sevat Yücel / Yaşar Acar Fen Lisesi.....................................23 Esma Büyük / Mecidiyeköy Anadolu Lisesi........................................25 Mehmet Ali Sağlam / Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi.........................26 Ali Emircan Ilgınlı / Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi............................27 Gülfidan Eker / Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi..................................28 Şükriye Nur Gündüz / Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi.......................29 Zeliha Akdeniz / Mehmet Rıfat Evyap Mes. ve Tek. Anadolu Lisesi...30 Selenda Aydın / Toki Cumhuriyet Anadolu Lisesi...............................31 Acar Bayraktaroğlu / Bahçeşehir Bilfen Fen Lisesi............................32 Doğa Başkan / Özel Bahçeşehir Anadolu Lisesi................................34 İlke Nilsu Durukan / Özel Bahçeşehir Anadolu Lisesi........................35 Buse Gül / Özel Bahçeşehir Anadolu Lisesi.......................................36 Defne Tosun / Özel Bahçeşehir Anadolu Lisesi.................................37 81


Sinemis Akın / Özel Bahçeşehir Anadolu Lisesi.................................38 Ece Demirören / Özel Üç Renk Anadolu Lisesi..................................39 Şükriye Eda Canözer / Sankt Georg Avusturya Lisesi Ticaret Okulu.. 40 Nurullah Tunç / Sultanbeyli Çok Programlı Lisesi...............................42 Helin Ekmekçi / İELEV Özel Anadolu Lisesi.......................................43 İclal Zeynep Özgüç / Özel Kültür 2000 Fen Lisesi.............................44 Tuana Songür / Özel Kültür 2000 Fen Lisesi......................................45 Zeynep Yağmurlu Mutlu / Özel Kültür 2000 Fen Lisesi.......................47 İlderen Halid Yıldız / K.Çekmece Yavuz Selim Anadolu İ.H.Lisesi.....48 Gökçe Su Gökçek / Çağla Koleji Anadolu Lisesi...............................50 Nurullah Bük / Özel Nesibe Eryetiş Mesleki ve Teknik Lisesi.............51

82


TERAKKİ LİSESİ Birincilik Ödülü Burcu Kubilay.....................................................................................55 İkincilik Ödülü Ceren Nural........................................................................................57 Üçüncülük Ödülü Mustafa Kerem Korkmaz....................................................................59 Aze Talha Koç.....................................................................................60 Sena Ecem Altun................................................................................61 Aylin Çermikli......................................................................................62 Zehra Nur Azeri..................................................................................63 Yasenia Yasemen Tuğrul.....................................................................64 Çağla Deren Yamen...........................................................................65 Zeynep Sarıfakıoğlu............................................................................66 Elif Eriş................................................................................................67 Yağmur Bingül....................................................................................68 M. Bora Turgay...................................................................................69 Efe Cem Yılmaz..................................................................................70 Başar Aslan........................................................................................71 Orkun Kınay........................................................................................72 Alara Küçük........................................................................................73 Zeynep Saravin...................................................................................74 Ezo Naz Kimiran.................................................................................75 Selin Sönmez......................................................................................80

83


84



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.