Metropol Konya 56

Page 49

leri alma zorunluluğu vardır. Buradaki sıkıntılardan biri de şu, üreticiler “ben belgeyi aldım, artık önüm açık”, işte bu yanlış. O belgeyi alırken bir sürü çalışmalar yapılıyor, o çalışmaları üretim esnasında da geliştirerek sürdürmek gerekir. Geçen sene bir firmaya yaptığım denetimin verileri var elimde, eksikler nelerse yazmışım, rapor halinde veriyorum, eksiklerin durumuna göre 1 veya 2 aylık süre tanıyorum. Bu 1-2 ay içinde o eksikleri tamamlayıp bana gönderiyorlar. Küçük eksiklerse bunları e-mail yoluyla ya da fotoğraflayarak veya bir yatırım yapılacaksa, ekipman alınacaksa onların faturalarını ibraz etmek suretiyle, eksikliklerini tamamladıklarını belgeliyorlar. Bir sonraki denetime gittiğimizde de gerçek olup olmadığını doğruluyoruz. Türkiye’deki üreticilerin kalite yönetim sisteminin sürdürülebilir olduğunu ve hiçbir zaman unutmamaları gerektiğinin bilincinde olmaları gerekmekte. Sektöründe büyüyecekse veya yurt dışına açılacaksa bu tür belgeler firmalar için rutin bir standart oluşturuyor. O zaman bu belgeler pazar ve satış için kesinlikle gereklidir, diyebilir miyiz? Evet ve bu belgelerin zorunlu gereksinimleri vardır. Yapılması gereken gereksinimleri de yıl içinde peyderpey yerine getirmeleri gerekiyor. Açık söylemek gerekirse buradaki sorun yine, belgenin alınmış olmasından dolayı gelen rahatlık. Önemli olan sadece belge değil, kalitenin sürekliliğidir. Aynı şey tüm Türkiye’deki üreticiler için söz konusudur. Sektörde veya sanayiciler arasında bu belgelere yaklaşım nasıl? Patronların bu işi daha çok dikkate alması gerekiyor. Diyelim ki bir firmada kalite yönetim sistemi kurulmuş ve kalite yönetim temsilcisi seçilmiş, patron görevi ona vermiştir. Hâlbuki patronun da sorumlulukları vardır, patron sorumluluklarını yapmaz her şeyi kalite yönetim sorumlusundan bekler. Kalite yönetim sorumlusunun yanında üretim, satın alma, muhasebe gibi bölümlerin de görevleri vardır. Bunlar da

her şeyi kalite yönetim sorumlusuna yüklerse, o da belirli bir süre sonra iş yükünden bunalır ve bir şeyler yapamadığı zaman iş değiştirmeye kalkar. Türkiye’deki en büyük sıkıntılardan birisi de budur. Bu sebepten bu yıl içinde kalite yönetim temsilcisi olarak atanan bir kişiyi önümüzdeki yıl aynı pozisyonda göremiyorsunuz. Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için firma kendi içinde sürdürülebilirliği ve düzeni sağlamak zorundadır. Sorunlardan birisi de, denetimin birini atlattıktan sonra yeni bir rutin de-

netime kadar hiçbir şey yapılmıyor. Denetim öncesi hemen apar topar, denetimin gereksinimleri yerine getiriliyor. Maksat denetimi bir sonrakine kadar atlatmak ancak kalite yönetim sistemini yürütmek bu değil. Sistemi oturtup yaşatmak lazım. Son olarak kalite yönetim sistemi ve belgelendirmelerle ilgili yapılması gereken prosedürleri firmalar hayata geçirdiği zaman ne kazanacak? Belge sahibi üretici ürünlerini paza-

ra sürdüğünde, belgesiz ürünlere göre bir artı kazanır. Çünkü belgeli üretici kendini ve ürününü kanıtlamıştır. Bu sadece Türkiye içinde değil yurt dışı pazarlarında da kendine yer bulacağı anlamına gelir. Kısaca belge sahibi olmak demek, ben sistemli çalışıyorum, benim her şeyim kontrol altında ve ben kalite üretiyorum demektir. Özellikle en büyük eksiklerden bir tanesi de üretici firmaların ara denetimler için kendi şirketlerinde ufak çaplı bile olsa bir laboratuar kurmaları gerekliliğidir. Türkiye’deki küçük veya orta ölçekli şirketlerin çoğunda böyle bir şey yok, belgeyi alıyorlar, ara kontrollerin yapılacağı taahhüdünde bulunuyorlar. “Biz bunları yıl içinde şu aylarda test edeceğiz veya test ettireceğiz” şeklinde beyan veriyorlar. Bir sene sonra kontrole gittiğimizde taahhütlerin yerine getirilmediğini görüyoruz. Hâlbuki kendi atölyeleri içinde küçük çaplı bir laboratuar kursalar, teknik servisler o laboratuarlarda doğrulama yapabilir ve dışarıya her zaman testler için para ödemektense kendi bünyelerinde bu testleri yapabilirler. Bununla birlikte bazı firmalarda dört dörtlük bir laboratuar kurulmuş ve her defa dışarıya para ödemektense, testlerini kendileri yapıyorlar. Bir defaya mahsus yatırım yapıp sonrasında kendi testlerini kendileri yapabiliyorlar, orta ve küçük ölçekli şirketlere tavsiyelerimden birisi budur. Bir diğer tavsiyem de şirkette böyle küçük çaplı bir laboratuar yoksa komşu şirketlerle ortak laboratuar kurabilirler. Mesela bir metal parçasının kimyasal analizi, sertliği, çekme mukavemeti gibi benzer testleri ortak kurdukları bir yerde yapabilirler. Özellikle benim üzerinde durmak istediğim konu ise şirket sahipleri ve yöneticilerinin kalite yönetim konusu üzerinde hassasiyetle durmalarıdır. Çünkü patron veya üst yönetim bu sisteme inanırsa bu sistem yürür ve firma başarı elde eder. Onlar inanmayıp bunu alt kurumlara ihale ederlerse bu sistem yürümez ve çöker www.metropoldergileri.com

49


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.