Düğün Hikayesi Magazin

Page 1



Düğün Hikayesi Magazin 1


İki insanın birbirine sevgi ile sarılması bana göre dünyanın en kutsal şeyi... Nikah memurunun "hastalıkta ve sağlıkta" lafı teknik olarak doğru olsa da her zaman birlikte olmaya yemin ediyorsunuz. Hem de sadece nikah defterini imzalarken değil... İlk göz göze geldiğiniz an itibariyle hayatı acısıyla tatlısıyla paylaşmaya söz veriyorsunuz. Bu her an kahkahalar atıp, eğleneceğiniz anlamına gelmiyor. Göz yaşları da olacak, birlikte akıtacağınız... Bir olmayı unutmayın! Hayata ve sevdiğiniz insana sımsıkı sarılacağınız harika bir yıl olsun 2015! Aşk olsun! Sevgilerimle...

Düğün Hikayesi Magazin 2


4

2015 Düğün Trendleri

8

Bir Yastıkta

10 Alyans Seçimi 12 Yurt dışında Evlenmek! 16 Diyet 19 Yeşim Arsoy ile Röportaj 24 2015 Gelinlik ve Damatlık 29 İki Canlı Olma Hali 32 Lezzet Trendleri 36 Taç Gelinlik 44 Farkınız Olsun! 48 Düğün Hikayesi® Çiftleri 56 Yurt Dışında Balayı 62 DH Ekspress! 64 Bütçe Planlayıcısı Online okumak ve daha fazla içerik için: www.dhmagazin.com

İmtiyaz Sahibi Ayça KARAOĞLAN Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Duman yaziisleri@dugunhikayesi.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Serhat Karaoğlan Editör Ayça Karaoğlan editor@dugunhikayesi.com Katkıda Bulunanlar Görkem BOYACIOĞLU Reklam Direktörü Serhat KARAOĞLAN reklam@dugunhikayesi.com Tasarım Hangar Marka İletişim Reklam Hizmetleri Yayıncılık Ltd. Şti. Tel: 0312 425 07 34 www.hangarreklam.com Yayım Yeri Bahçelievler 54. Cad. 70/5 Çankaya / Ankara Tel: 0312 283 68 51 Basım Yeri: Öncü Basım Yayım Tanıtım Ltd. Şti. Kazım Karabekir Cd. Ali Kabakçı İşh. 85/2 İskitler/ANKARA Tel: 0312 384 31 20 Yerel, süreli yayın (3 ayda bir yayınlanır) dergi@dugunhikayesi.com www.dhmagazin.com ©2013 Düğün Hikayesi® Magazin. Her Hakkı Saklıdır. Düğün Hikayesi Magazin Dergisinde yayımlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Düğün Hikayesi Magazin, basın ve yayın ilkelerine uymaya söz vermiştir.


2015 Düğün Trendleri Mint Yeşili & Altın Sarısı

Birkaç yıl önce çok popüler olan mint yeşili ve altın sarısı ikilisi bu yıl tekrar sahnede! Zarif ve sofistike bir düğün için bu ikiliyi dikkate almalısınız!

İnci Beyazı

İnci beyazı gelinliğiniz ile tüm pastel tonlarla dans edebilirsiniz. Düğün Hikayesi Magazin 4

Orkide

Orkide çiçeğinin zarifliği ve pastel tonları… Ne pembe ne mor kadar karakterize bir duruş sergilemez. Kremsi bir dokunuşla düğünüzü peri masalına dönüştürebilirsiniz.

Pembe

Pembenin her tonu farklı bir hikâye anlatır…


Yeşil

Yeşil, huzur verir, umut verir, doğa ile iç içe hissi verecektir. Yeni bir başlangıç ile yeni umutlarınız yeşerecek. Tüm olumsuzlukları süzüp, tam da istediğiniz gibi enerjisi yüksek harika bir düğün gerçekleştireceksiniz.

Blossom

Pembe, her küçük kızın en sevdiği renktir. Doğal olarak evlenecek her kadın pembeye karşı taraflı davranıp, en özel gününü pembelerle ortaya çıkarmak ister ;)

Karamel

Sonbaharı anımsatan, tatlı ve sıcak bir renk karamel. Bir kır düğünü hayal edin, gün batımında kıyılan nikâh, pastanın karamelli çikolatasından bir parmak alan yaramaz çocuk, hava eylül akşamlarını anımsatıyor. .. Samimi, sıcak, aile ve dostlarla eğlenceli bir düğün için karamel sizi anlatıyor.

Gri Mavi

Gri/Mavi ile yıldızların yeryüzüne indiği bir peri masalı hayal edin. Siz de o masalın prensesi ;) Düğün Hikayesi Magazin 5


Turkuaz Turkuaz ile yazın deniz kokan tatlı esintisini, hayatınızın gününde yaşayabilirsiniz. Doğru renklerle ve gelin çiçeğinize uygun kombinlemeniz yeter de artar bile. Herkes bayılacak!

Sarı Sarı-Yumuşak dokunuşlarla sarının en hafif tonlarını kullanıp, düğün gününüzü aydınlatın. Güneşin enerjisinin gününüzü aydınlatmasına izin verin. Dekorasyonda gerçek limon kullanabilirsiniz ve mutlaka bir limonata köşeşi olmalı!

Düğün Hikayesi Magazin 6


Düğün Hikayesi Magazin 7


Gülçin Berköz Uluyazı

İlk Evlilik Listem Çok değil, birkaç saat önce hayatının en güzel teklifini aldın. Eve gelirken karnında uçuşan kelebekler, daldığın pembe hayaller biraz morarmaya başladı. Eve geldiğinde yüzüne çarpan gerçek: “Peki şimdi ne olacak!” Nereden başlayacağız? Neler yapmalıyız? Paramız yetecek mi? Düğünüm çok güzel olmalı- olacak mı? Eşyalar, ev tutulması, çeyiz, gelinlik, davetiyeler, borçlar??? Anneeeee! Evlilik teklifi almış olmak öyle güzel bir his ki, kafana üşüşen soruların seni bulutlardan indirmesine izin vermeyeceği bir yerdesin şuan… Bu dergi sana bu zorlu süreçte ışık tutacak. Önce bu duygunun tadını çıkar. Elbet diğer işlere sıra gelecek. Birkaç gün ya da bir hafta sana hediye edilen, bugüne kadar sahip olduğun en güzel yüzüğe bakıp bakıp gülümse, hikâyenizi anlatıp arkadaşlarına göster, anın tadını çıkar.

Sonra tıpış tıpış annenin dizinin dibine git. Anneciğin, doğduğun günden beri, senin düğün günün için bir takım hazırlıklar yaptı. Beğendiği elbiselerden vazgeçti, birkaç kuruş biriktirip kızının çeyizine tencereler, danteller, çarşaflar hazırladı. O zamanlar hepsine burun kıvırmıştın, “anne ben bunları kullanmam, çeyiz meyiz istemiyorum” demiştin. Bir hafta sonu, tüm günü beraber geçirin ve evin çeşitli köşelerine tıkılmış incik cincik ne varsa dökün ortaya. Hepsini gözden geçirin.

“Kafana Üşüşen Soruların, Seni Bulutlardan İndirmesine İzin Verme. Anın Tadını Çıkar!” Her bir kutudan çıkan eşyada, “anne bunu şurada kullanırım değil mi, aa ne güzelmiş bu böyle, ooo ne çok eşyam varmış….” naraları eşliğinde, önceden hiç beğenmediğin şeylerin gözüne ne kadar hoş göründüğüne ve seni ne kadar mutlu ettiğine şaşıracaksın. Artık her dışarı çıktığında beynin bu yönde çalışacak, gözlerin ev dekorasyonu ve düğün ile ilgili şeylere takılacak, hiç olmadık zamanlarda aklına fikirler gelecek, kendini birden bire internetten bu konularda araştırma yaparken bulacaksın. Bazen uykusuz bile kalacaksın. Bu süreçte “ Azı karar çoğu zarar” atasözünü anımsamak lazım. Eğer kontrolü kaybedersen, bu sana baş ağrıları, stres ve mutsuzluk

Düğün Hikayesi Magazin 8


olarak geri dönebilir. İşte o an parmağındaki yüzüğüne bak. Onu aldığın ilk anın ne kadar güzel olduğunu hatırla! Yapacağın ilk iş kendine bir defter almak. Ne çok büyük ne çok küçük olsun. Her zaman yanında taşıyabileceğim bir defter. Hayır! Telefonunun not defteri bu iş için uygun değil, inan bana. Dijital şeyler maalesef kalıcı değil. Yıllar sonra telefonun değiştiğinde onca hatıra kaybolup gidebilir. Üstelik elinle yazdığın her satır, üzerine çizdiğin her çizgi sana sonradan çok şey hatırlatacak. Defterini sayfalara ayır. Her bölüm için yeteri kadar sayfa ayır. Zamanla yeni ekleyeceğin listeleri ilgili bölümlere yazmalısın. Bir de kendine yapılacak işler için notlar tut. Notlar için ayırdığın bölüm epey kapsamlı olabilir. Aklına gelen her şeyi yaz, yaptıktan sonra da üzerini çiz ya da yanına bir tick at. Bu defter sadece yazılardan ibaret olmak zorunda değil.Beğendiğin resimleri de kesip yapıştırabilirsin. Gelinlik modelleri, satın aldığın bazı eşyaların faturaları, ambalajlardan çıkan minik süsler, stickerlar ekleyebilirsin. Tarihleri de not etmeyi unutma! “Annemle çarşıya gittik bugün, çok güzel güneşli bir cumartesi sabahıydı, ancak sonradan aniden yağmur bastırdı, elimiz kolumuz

Bir Defter Edin! Hazırlıklar Sırasında Elinle Yazdığın Her Satır, Üzerine Çizdiğin Her Çizgi Sana Sonradan Çok Şey Hatırlatacak. dolu halde epey ıslandık :)” gibi, yıllar sonra okuduğunda yüzünü gülümseten anılarla dolu bir günlük. Sürecin sonunda bu defter öyle dolup taşacak ki, her satırda yüzlerce hatıra saklayacak. Mesela sevgilinle nevresim bakarken onun mızıldanmaları, gelinlik modeli için dolaşırken ayaklarına nasıl kara sular indiği… Ayrıca satın aldıklarının fiyatlarını da yazabilirsin. Tüm işler bittiğinde toplam harcamanızı böylece hesaplayabilirsin. Belki listende bazı maddeler hiç çizilmeyebilir. Yıllar sonra bunları görünce “amma da uçmuşum” deyip gülümseyeceksin. O bile senin o günlerdeki heyecanını, hevesini, evin ve düğünün için en iyisini ne kadar çok istediğini yansıtacak. Bu ilk liste sana değerli bir hatıra olarak ömür boyu kalacak. Listenizin çiziklerle dolu olması dileğiyle… Bir Yastıkta yazarı GeCe Düğün Hikayesi Magazin 9


Alyans Seçimi

Düğün Hikayesi Magazin 10


Ömrünüz boyunca parmağınızda taşıyacağınız, en değerli aksesuarı almak için acele etmeyin. Eskiye nazaran çok fazla seçeneğiniz var. “ Yenisini alırız nasılsa” gibi söylemler de çok anlamlı değil. Alyans bir kez alınır. Ve kararınızı vermeden, hoşunuza gidecek tüm seçenekleri gözden geçirmelisiniz. En önemlisi de sevgiliniz ile ortak bir karar vermeniz. Hayat müşterek. İlk ortak eşyanız ise alyanslarınız olacak. Çok heye-

canlı değil mi? Bu nedenle iki tarafın da beğenisi çok önemli. Sizler için 2014 Düğün Hikayesi® çiftlerinin alyanslarından bazı örnekler hazırladık. Seçiminizi minimuma indirmekte yardımcı olacaktır diye düşündük. Tektaş ya da alyans tercihinizin, klasik mi yoksa daha modern bir tasarım mı olduğuna birkaç fotoğraf ile karar verebilirsiniz.. Düğün Hikayesi Magazin 11


İllüstrasyon: Bengi Gencer

Yurt dışında Evlenmek! Alev Durmuşoğlu Korkmaz

“İtalya’ya gezmeye gitmiştik, Hüsnü bana bir anda evlenme teklifi etti ve kendimizi konsoloslukta bulduk, hemen oracıkta evlendik!” İnandınız mı? İnanmayın! Yurt dışında evlenmek hiç de öyle romantik hikayelerde anlatıldığı gibi pratik değil. Elinizi kolunuzu sallaya sallaya gidip evlenemiyorsunuz. Öncelikle halletmeniz gereken bir sürü iş var! Yurt dışında evlenmeyi başarabilmiş (bir ara çok yorulup pes edeceğiz sanmıştık) biri olarak size madde madde işin püf noktalarını ve aşılması gereken engelleri anlatacağım. KİM KORKAR TATLI AİLE BİREYLERİNDEN Başlıktan da anlayacağınız üzere aşmanız gereken ilk engel aileler :) Onları kırmadan ikna edip, başbaşa evlenebilir ya da uçak-otel-vize vs masrafları gözden çıkarıp, UEFA kupasına giden futbolcular gibi uçağa doluşabilirsiniz. Bizim şansımız ailelerimizin bize karşı son derece Düğün Hikayesi Magazin 12

anlayışlı davranmaları ve bu kararımızı sorgulama gereği bile hissetmemeleriydi. Bizi çok mutlu edecek bir tepki verdiler: sadece sevindiler ve desteklediler. *Burayı sadece evlenecek çiftler okusun, aileler okumasınlar* Başbaşa olmanız demek, stressiz, sakin, huzurlu, koşturmacasız bir nikah demek. Kuaförden çıkış saati, eve yetişme telaşı, evden çıkış tantanası, benim saçım olmadı, senin eteğinin ütüsü bozuldu gibi sıkıntıların olmaması demek. Elbette tercih meselesi, siz koşturmacalı bir nikah günü istiyor olabilirsiniz ve en önemlisi ailelerin de hakkı bunları yaşamak, ancak unutmayın, gönüllerini almanın bir yolu her zaman var ;) NEREDE EVLENMELİ? İstediğiniz yerde evlenebilirsiniz. Ancak evleneceğiniz şehri seçtikten sonra mutlaka o şehirdeki Konsolosluk ile bağlantıya geçip kurallarını öğrenmeniz gerek. Bazı konsolosluklar eşlerden birinin o ülkede yaşıyor


Fotoğraf: Masis Üşenmez

olmasını şart koşabiliyor, bazı konsolosluklar da yaşanılan yoğunluktan dolayı sadece belirli günlerde Türkiye’den gelen çiftlerin nikah işlemlerini yapıyor. Örneğin biz, Roma’da evlenmek isteyip, Milano’ya razı olduk :) Çünkü Roma yaşanılan yoğunluktan dolayı bir süreliğine Türkiye’den gelen çiftleri kabul etmiyordu.

Evleneceğiniz Şehri Seçtikten Sonra Mutlaka O Şehirdeki Konsolosluk İle Bağlantıya Geçip Kurallarını Öğrenmelisiniz. Kabul etmemesinin en büyük nedeninin de nikah anına 50-60 kişilik gruplarla gelip konsolosluğu fazlasıyla meşgul edenler olduğunu öğrendik (yukarıda yazdığım futbolcular durumu:). RESMİ İŞLEMLER Türkiye’de evlenirken ne yapmanız gerekiyorsa, yurt dışında evlenmek için de aynı şeyleri yapmalısınız. Öncelikle ilgili konso-

losluk ile yazışıp istediği evrakları öğrenmelisiniz, her konsolosluğun istediği evraklar hemen hemen aynı ancak bazen farklı istekler de gelebiliyor. Sonrasında Türkiye’de bağlı bulunduğunuz belediyeye gidip evlenmek üzere başvuruda bulunmanız gerekli. Başvuru esnasında belediyedeki görevliye “yurt dışında da evlenme izni” istediğinizi bildirirseniz, size gün vermek yerine, “yurt dışında evlenebilirler” yazısı verecektir. Sağlık raporları, ikametgahlar, formlar vs vs tüm bu evrakların listesini belediyeden temin edecek ve hazırladıktan sonra tekrar belediyeye teslim edeceksiniz. Elinizde sadece “yurt dışında evlenebilir” yazınız kalacak. KONSOLOSLUĞA BAŞVURMAK Belediyeden aldığınız kağıt ve konsolosluğun istediği evrakları kargo ile konsolosluğa gönderebilir, sonrasında da telefon ile takibini yapabilirsiniz. Dediğim gibi her konsolosluğun işleyişi farklı ancak, pek çok konsolosluk en az 3 ay öncesinden başvuru yapmanızı istiyor. Başvuru evraklarınızla birlikte, evlenmek istediğiniz tarihi de yazdığınız dilekçeyi göndermeyi unutmayın! Düğün Hikayesi Magazin 13


NİKAH GÜNÜ Bizim en büyük stresimiz nikah şahitlerini nereden bulacağımız konusuydu. Elin Milano’sunda tanıdığımız tek bir kişinin bile olmaması kafamıza takıldı durdu. Konsolosluğun bize verdiği nikah saatinden yarım saat önce binadaydık. Öncelikle yurt dışında evlenecekseniz nikah salonları gibi şaşalı ve şık bir yer beklemeyin, hayal kırıklığı yaşarsınız. Biz henüz Türkiye’deyken konsolosluk çalışanlarından biri telefon edip bu konuda beni uyarmıştı. “Burası bir iş hanının bir katına kurulmuş ofis odaları şeklinde. Hayal kırıklığı yaşamamanız için önceden söylüyorum, hani öyle şık bir yer beklemeyin” demişti. Zaten öyle bir beklentim yoktu ama konsolusluk çalışanının bu ince davranışı hoşuma da gitmişti. Biz iki dirhem bir çekirdek giyinip konsolosluğa vardığımızda önce elimizi kolumuzu koyacak yer bulamadık. Vizesi biten, yeni doğan çocuğunu kayıt ettirmeye gelen, askerlik işlemleri için koşturan vatandaşların olduğu, noter kıvamında bir yerde hem gerçekten hem mecazi anlamda “sırıtarak” oturuyorduk. 10 dakika kadar oturduktan sonra neyse ki bizi farkedip içeriye ofis kısmına davet ettiler.

Evraklarımız gözlerimizin önünde hazırlandı, evlilik cüzdanımız da oracıkta yazıldı. Biz konsolosluk çalışanları ile sohbet ederken her şey hazırlanmıştı. Sonrasında konsolosumuzun odasına geçip nikah kıyım :) işlemine başladık. Açıkçası ben gideceğiz imza atıp, çıkacağız sanıyordum

Evraklarınızı Hazırladıktan Sonra, Belirlediğiniz Tarihten En Az 3 Ay Önce Konsolosluğa Başvurmayı Sakın Unutmayın! ama bildiğimiz bir nikah prosedürü ne ise onlar yaşandı. Demek ki tüm o laflar laf olsun diye söylenmiyormuş. İki Türk konsolosluk çalışanı şahitlerimiz, bir İtalyan konsolosluk çalışanı da fotoğrafçımız oldu (çok çaba sarfetti fotoğraf çekerken ama çok başarılı olduğunu söyleyemem, yine de hiç yoktan iyi:) Konsolosluk çalışanları bize aracımıza kadar eşlik ettiler, uğurladılar bizi. Açıkçası yakın ilgileri ve güler yüzlerinden çok

Fotoğraf: Masis Üşenmez

Düğün Hikayesi Magazin 14


memnun kaldık. Koşarak üzerimizdeki rahatsız nikah kıyafetlerinden kurtulup Milano’nun güzelliklerini keşfetmek üzere, çiçeği burnunda eşim Erkin Korkmaz ile yeniden sokaklara attık kendimizi.

Fotoğraflar Önemli! İmkanınız Varsa O Gün Mutlaka Bir Fotoğrafçı İle Çalışın.

TAVSİYELER En önemli tavsiye, işlerinizi (bilhassa evrak işlerinizi) son dakikaya bırakmayın. Ütü sıkıntısı yaşayabileceğinizi unutmayın, bu yüzden bir gün öncesinden bir yolunu bulup ütülenecek kıyafetlerinizi hazır edin. Zaten sıkıntıdan kaçtık diyorsanız ütü gerektirmeyecek kıyafetler seçin. Fotoğraflar önemli :) Biz evlenmeden önce Sevgili arkadaşımız Masis Üşenmez’e poz vermiştik ama imkanınız varsa nikah gününüzde de yanınızda bir fotoğrafçı götürün ya da oradan bir fotoğrafçı ile anlaşın. Terzi kendi söküğünü dikemez hesabı, fotoğrafçı olmama rağmen, bu konuyu ihmal ettiğim için çok pişmanım. Fotoğraflarımız hep tek tek, birbirimizi çektiklerimiz. Nikahımızın olduğu gün birlikte çekilmiş fotoğraflarımıza bakınca bunu daha iyi anlıyorum :)))) Gönlünüzce bir süreç ve mutlu bir evlilik yaşamanız dileğiyle. Düğün Hikayesi Magazin 15


Düğüne Adım Adım Yaklaşırken… Uzm.Dyt. Özge KELEBEK

Ana Öğünlerinizde Yoğurt, Süt Ve Et Gibi Protein İçeriği Yüksek Besinleri Tüketin Düğün adım adım yaklaşırken sizde hayalinizdeki gelinlikleri deneyip içinde bir kuğu gibi görünmek istiyorsunuz. Gördüğünüz görüntü sizi üzdü ise gelinlik içerisinde hangi bölgenizde fazlalık olduğunu görmek oldukça kolay. Kollar ve göğüs, karın, basen veya bel… Bölgeler belirlendi mi?

Düğün Hikayesi Magazin 16


Karın bölgesi…

1

Ara öğün alışkanlığı geliştirelim. Saatli olmak zorunda değil ortalama 100 kalorilik besinleri (etiketleri okuyabilir veya 1 porsiyon meyve tüketebilirsiniz) aklımıza geldikçe atıştıralım.

2

Akşam yemeğini çok erken yemeyin. Şöyle bir inanış vardır. Akşam 19.00 dan sonra bir şey yenmez. Yenirse kilo alınır gibi... Mutlaka yatmadan 2 saat önce yemek yemeyi bırakmalısınız. Eğer bu tarz katı kurallar uygularsanız bütün gece aç kalan ve depolarınıda boşaltan vücut hem çok aç kalkar hem de sabah yediklerinizi karın bölgenize depolar. Eğer çok geç saatte canınız bir şey yemek isterse ağzınıza bir parça taze zencefil atın ve onu tüketin (mide ve bağırsak problemleri olanlara önerilmez.)

3

Gece yatmadan önce (herhangi bir eklem ve kas probleminiz yoksa) karnınızı da içeri çekerek yatar pozisyonda yarım mekik çekebilirsiniz.

4

Kendinizi motive edin. Giyemediğiniz bir kot pantolonunuzu hedef belirleyin. Karnınız düzleştikçe zaten pantolonunuzun da ne kadar rahat olduğunu keşfedeceksiniz. Yalnız siz değil çevrenizdeki herkes bu değişimin farkına varacak ve motivasyonunuzu yükseltecek.

5

Mutlaka protein alın. Özellikle ana öğünlerinizde yoğurt, süt ve et gibi protein içeriği yüksek besinleri tüketin. Hem kas yapımınızı arttırırken hem de yağ yakımınızı hızlandırır. Ama dikkat bu ürünlerin yağsız veya az yağlı olmasına dikkat edin.

6

Saat belirleyin. Mutlaka saat tutarak yemek yemeye özen gösterin. Alarm kurun ve 20 dakikadan önce masada kalkmayın. Eğer 2 porsiyonluk (kuru fasulyepilav ikilisi gibi) bir öğün tüketecekseniz. 1 porsiyonun 7-10 dakika arasında tüketilmesi ve mutlaka çok çiğnemeniz gerektiğini unutmayın. Düğün Hikayesi Magazin 17


Bel Bölgesi Bel bölgenizi inceltmek için sindirimimizi rahatlatan ve sizi zorlamayan besinlere yönelin! Bel bölgesi gün içersinde hemen her koşuldan özelliklede ödemden çokça etkilenir. Sabah gayet düzgün ve ince görünen beliniz bir bakmışsınız ki öğleden sonra kalınlaşmış. Bel bölgenizi inceltmek için sindirimimizi rahatlatan ve sizi zorlamayan besinlere yönelmek. Öğleden sonra mutlaka bu besinleri tercih ediniz… 1 küçük kutu probiyotik yoğurt Elma veya şeftali gibi sindirimi kolay meyveler 1 tatlı kaşığı labne ile tüketilebilecek 1-2 Galeta, Papatya çayı gibi sindirimi hızlandıran ve vücudu rahatlatan bitki çayları İçine biraz limon suyu ve tarçın çubuğu eklenmiş ılık su

Düğün Hikayesi Magazin 18


Makyaj & FX Sanatçısı

Yeşim Arsoy Düğün Hikayesi Magazin olarak Yeşim Arsoy ile makyaj ve makyaj teknikleri üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Hacettepe Üniversitesi GSF Seramik ve Cam Bölümünden mezunsunuz. Makyaj (sahne,fx, güzellik...) konusunda çalışmaya nasıl karar verdiniz? Babam Devlet Opera ve Balesi’nden emekli olmuş peruka ve makyaj uzmanıdır. Mezun olduktan sonra 1996 yılında babam bir gün gelip Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nda kendisine bir teklif geldiğini, bu pozisyonu benim değerlendirmek isteyip istemediğimi sordu. Lise yıllarından itibaren babamın yanında öğrendiğim makyaj teknikleri ile sahne makyajına yaptığım yatırımları, güzel sanatlarda edindiğim bilgi ve becerilerle birleştirerek oldukça kapsamlı bir portfolyo hazırladım. Portfolyom incelendi ve başarılı bulundu. Mezuniyetimin

ardından sanat eseri üretmeyi, sergi açmayı planlarken kendimi sahne sanatları öğrencilerine karakter makyajının nasıl yapılacağını öğretirken buldum. Sanat eğitimi almış biri olarak makyajın bir değil neredeyse her dalı ile ilgili bilgi sahibi oldum. Yurt içi ve yurt dışında çeşitli eğitimler alarak kendimi bu konuda geliştirdim. Dolayısıyla makyajı hem güzellik, hem karakter makyajı yönüyle çalışırken, karakter yaratma noktasında üç boyutlu makyaj tekniklerini de kullanarak çalışmalar yaptım. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarında bu yıl 19. yılım. Halen çalışmaya, üretmeye ve öğrencilerime faydalı olmaya, onları yalnız makyaj konusunda değil güzel sanatlar alanında da aydınlatarak onların diğer disiplinlerle de etkileşim halinDüğün Hikayesi Magazin 19


de olmalarını sağlıyorum. Akademisyen olarak daha çok sahne ve 3 boyutlu makyaj üzerine çalışmalarınız mevcut. İzlediğimiz pek çok oyunun, bir çok ünlünün fotoğraf çekimlerinde de sizin sanatınızdan izler var. Konunuzda Türkiye'de en iyilerden birisiniz. Bu başarınızın sırrı nedir? Bu alanda çalışmalarımı yürütürken bir yandan da akademik çalışmalar yapmaya devam ettim. Bana göre bu alanın eğitimli, donanımlı akademik çalışmalar yapan uzmanlara ihtiyacı var. Çünkü bu iş Türkiye’de daha çok usta çırak ilişkisiyle yürüyor. Lisans eğitimi olup, bu meslekle uğraşan insan sayısı çok az diyebilirim. Ben bunları görerek işimi ve bu mesleği çok daha iyi yerlere taşımak arzusu içerisinde oldum hep. Yapı olarak biraz ”mükemmeliyetçi”yim. Biraz da üretme çılgınlığım var. Durup dinlenmeden hep üretmek istiyorum. Bu belki de bir hastalık bilmiyorum. Ama üretmeden duramıyorum. Ve yaptığım çalışmaları fotoğraflayarak belgeleme alışkanlığım var. Pek tabi bu çalışmaları web sayfamda ve sosyal medyada Düğün Hikayesi Magazin 20

paylaşıyor olmam da beni takip eden insan sayısını gün geçtikçe arttırıyor. Üstelik çalıştığım alan, özellikle de üç boyutlu makyaj alanı Türkiye’de çok az insanın bildiği ve uyguladığı bir alan. Ben almış olduğum güzel sanatlar eğitiminin bana kazandırdıklarını bir değişim sanatı olan makyaj alanında uyguladım. Titizlikle yaptığım çalışmalar izleyiciler tarafından oldukça ilgi gördü. Üniversitenin dışında Ankara Devlet Tiyatrosu’da sahnelenen eserlerde (Narnia Günlükleri 2009, Cyrano de Bergerac 2013, Kuğunun Şarkısı Bir Evlenme Teklifi 2014, Shakespeare Zorda 2014) makyaj tasarımı ve üç boyutlu makyaj uygulamaları yaparak daha da popüler bir alanda çalışmaya başladım. Tüm çalışmaların getirdiği ses sayesinde TRT televizyonunun, hayatımı ve yaptığım çalışmaları konu alan ”İçimizden Biri” adlı kültür ve sanat belgeseline konuk oldum. Bu arada bazı ünlü kişilerle de üç boyutlu makyaj ve vücut makyajı konularında çalışmalar yaparak fotoğraf çekimleri yaptım.


Aynı zamanda güzellik makyajı konsunda da eğitiminiz mevcut. Her yıl yeni makyaj trendleri belirleniyor. Bu trendlerin gelin makyajına yansımaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Ne yalan söyleyeyim, ben trendleri pek takip etmiyorum. Makyaj bir karakter yaratma işidir. Aslında güzellik makyajı da karakter yaratır. Siz güzellik makyajında belli teknikleri kullanarak birini olduğundan daha güzel, daha masum, daha seksi, daha elit ve kötüsü basit, avam ve hatta çirkin gösterebilirsiniz. Bu basit, avam ve çirkin dediklerimin çoğu bilgisizlikten ve bazen de trend takibinden dolayı yapılan hatalardır. Kimse güzellik makyajı yaparak bu karakterleri yaratmak istemez. Ama ne yazık ki saydığım kötü özelliklerde makyajlarla karşılaşarak hayatının dramını yaşamış çok sayıda insan tanıyorum. Burada önemli olan nokta ne tür bir karakter yaratmak istediğinizdir. Benim yaratmak istediğim gelin karakteri, güzel, masum ve çarpıcı bir kişiliktir. Makyaj iki yönlü geliştirilmesi gereken bir olgudur. Siz yapılabilecek en doğru makyajı da yapsanız makyaj yaptıran kişinin isteklerini görmezden duymazdan geldiğiniz taktirde ortaya çıkan çalışma onu

mutlu etmeyecektir. Ama bu, makyaj yaptığınız kişinin her an size müdahale etmesi anlamına gelmez. Çalışmaya başlamadan bu konu netliğe kavuşturulması gereken bir konudur. Bana göre makyaj yapan kişi, kendi tarzı ve estetik anlayışı çerçevesinde karşıdaki kişinin isteklerini değerlendirmelidir. Böyle olduğunda iki taraflı memnuniyet oluşacaktır. Makyaj yaparken dikkate alınması gereken en önemli unsurlardan biri kişinin anatomisi olmalıdır. Bir diğer önemli unsur da estetik ve güzellik bilinci ile çalışmaya zevkli dokunuşlar katmaktır. Burada benim inancıma göre trend çok yapay kalıyor. Zaten bir kişinin tarzı varsa trendin çalışmalarına çok da etkisi olmuyor Yüz, bir tuvalden farksız olmalı. Her yüzün farklı hatları, dokuları mevcut. Yüz tiplerine göre makyaj farklılık gösterir mi? Çok doğru, yüz bir tuval ama kişiye göre şekillenen farklı anatomik yapılarda gelişmiş bir tuval. Ve her şeyden de önemlisi üç boyutlu. Yanılsamayı kişiye özel anatomi üzerinde ve üç boyutta gerçekleştirmeniz gerekir. Tabi ki her yüze göre farklı çalışmalar yapmak şarttır. Kişinin anatomik özelliklerine göre şekillendirilen makyaj doğru makyajdır. Kişi-

Düğün Hikayesi Magazin 21


ye özel karakteristiği olmasından dolayı her yüze aynı şekli içeren çalışmalar yapılamaz. Bu klişe olur ki sonuç dramdır. DH Mag gelinlerine makyaj konusunda önerileriniz nelerdir? Makyaj yüz üzerinde taşınmaktadır. Yüz ki örtemeyeceğiniz, saklayamayacağınuz bir alandır. Saçınızı duvağın altına saklayabilirsiniz, ayakkabılarınız gelinliğin altında görünmeyebilir. Ancak yüzünüz apaçık ortadadır. Bu denli önemli bir alanda yapılacak çalışmaya da titizlikle yaklaşılması önemlidir. Makyaj Düğün Hikayesi Magazin 22

insanı olduğundan çok değiştirmemelidir. Sahip olunan tarzın dışına çıkılmak isteniyorsa bu konu üzerine bir kaç defa düşünülmesini tavsiye ederim. Çünkü, aşırı bir değişiklik , sonrasında sizi mutsuz edebilir. Gelin makyajında göz makyajı ağırlıklı bir tasarım düşünülmelidir bana göre. Bu yönde bir çalışma yapıldığındaysa yanak ve dudakların daha yumuşak tonlar kullanılarak geri planda bırakılması gerekir. Göz makyajının vurgusu makyajı yaptıracak kişinin isteği doğrultusunda şekillendirilmelidir. Bir de yüz ve de-


kolte eşitlemesi önemlidir. Bu yapılmadığında fotoğraflarda oluşacak ton farkı rahatsız edici bir boyutta olabilir. Son olarak kişisel cilt bakımınızdan bizlere bir kaç tüyo verir misiniz? Ben ne kadar yorgun olursam olayım makyajımı temizlemeden asla uyumam. Özellikle gözlerimi çok iyi temizlerim. Gösterişli bir göz makyajı yaptığımda önce göz makyajımı göz makyajı temizleyici ve pamuk yardımıyla çıkarırım. Sonra gözlerimi ve tüm yüzümü bebek şampuanı ile yıkarım. Özellikle kirpiklerimin ve kirpik diplerimin temizlenmiş olduğundan emin olurum. Bazen makyaj temizleme çubukları incelikli yerlerdeki makyajları temizlemekte çok etkili oluyor. Şampuan kullanmaya doktor tavsiyesi ile başladım. Göz doktoru gözlerimi ve özellikle kirpiklerimi bebek şampuanı yardımıyla iyice temizlememi tavsiye etmişti. Ben de o zamandan beri hem gözümü hem de tüm yüzümü şampuanla temizlerim. Sonrasında da nemlendiricimi sürerim. Gözlerim kuru gelirse nemlendirmek amaçlı göz kremi kullanırım. Düğün Hikayesi Magazin 23


2015

Gelinlik ve Damatlık En iyilere göz atıp, büyük gününüz için ilham alın!

Houghton Düğün Hikayesi Magazin 24

Marchesa


Pronovias

oscar dela renta

Pronovias

Pronovias Düğün Hikayesi Magazin 25


Retronun Cazibesi

dolce-gabanna

ralph lauren Düğün Hikayesi Magazin 26

ralph lauren


berluti

dolce-gabanna

Bohemin Romantizmi

marc jakobs Düğün Hikayesi Magazin 27


Düğün Hikayesi Magazin 28


İKİ CANLI OLMA HALİ Özlem Can Uzun

Bir kadının başına gelen en güzel şeylerin başında gelir ‘hamilelik’. Hamilelikteki Progesteron hormonunun artışıyla birlikte yoğun duygusalık ve anaçlığın artması da doğanın mucizesi :) Daha karnım belli değilken bile metroda insanların kalkıp bana yer vermesini beklemişliğim vardır. Yani hamilelik eşittir yargılamanın bozulması ve beyninin altüst olmasıdır. Tıp camiasında sık söylenir ‘Progesteronun aptallaştırdığı’:) Bizzat yaşayarak gördüm ki hayatımın en donuk dönemidir ve donuk olmak candır 

Düğün Hikayesi Magazin 29


Düğün Hikayesi Magazin 30


Üniversitede okurken, bir kadın doğum hocamızın anlattıkları halen kulağımda. Demişti ki; “Hamilelikle birlikte bulantı başlar ki, kadın daha hamile olduğunu henüz farketmemiş ise zararlı şeyler yemesin ve bebeği zarar görmesin.” Böyle düşününce hamileliğin en pis tarafı olan bulantı bile sempatik gelebiliyor. Yeni trend hamileler bir yandan ‘fit’ hamile olma çabasındayken bir yandan da ‘organik beslenme’ çabasına giriyor. Tabii ki beslenme deyince ilk ‘aşerme’ geliyor aklıma. Eskiden kadının vücudunda eksik olan şeyleri aşerdiği ve böylece bebeğini koruduğu söylenirdi. Psikiyatristler ise aşermenin ilgi çekmek olduğunu düşünüyorlar:) Tamam, hormonların etkisiyle iştah artıyor ama kış ortasında yaz meyvesini istemeyi ben de naz olarak yorumladım hep. Kadının eşine ‘hep ben mi yorulacağım biraz da sen yorul!’ mesajıdır aşerme. İtiraf etmeliyim ki hiç aşermedim ve pişman değilim. Ben psikiyatr olduğum için hamilelikte beslenme açıkçası çok dikkatimi çekmedi bu zamana kadar. Kendi hamileliğimde zararlı şeylerden kaçındım ama en önemlisinin huzurlu bir hamilelik olduğunu düşündüm. Bu nedenle çay, kahve içtim tabii ki  Öyle karnımdayken bebeğimle konuşayım, ona klasik müzik dinleteyim gibi şeyler yapmadım. Komik buluyorum bu tür şeyleri açıkçası. Sadece hayal kurdum ben ve 40. haftada da hayal kurmaktan çatladım:) Hayal demişken; psikiyatri de ‘imge bebek’ diye bir terim vardır. Anlamı annenin hayalindeki bebektir. Aslında imge bebeğin hamilelik öncesinde mesela ergenlikte ve hatta kız çocuğun evcilik oyununda şekillendiği söylenir. Her kadın sevimli, sağlıklı ve güzel bir bebek hayal eder. Yani o hayallere ağlayıp sizi uyutmayan, ateşlenen, gazı olan veya hastalanan bebek dahil değildir. Demek istediğim doğum sonrası her kadın illaki hayal kırıklığına uğrar. Bana kalırsa önemli olan bu kırılmanın ne kadar olduğudur. Yani öyle filmlerdeki gibi doğum sonrası ‘yavrum’ diye bağrına basmak, hatta çocuklar karışsa bile kendi çocuğunu kokusundan tanımak gibi şeyler masalsı kalıyor gerçeği yaşayınca. Anne olmak zaman ve

sabır istiyor. Anne doğulmuyor olunuyor. Hiçbir zaman ‘tamam şimdi hazırım anneliğe’ ya da ‘artık anne olacak olgunluğa eriştim’ demez insanlar. Hamileliğin bu kadar uzun sürmesi bu hazırlığı da sağlıyor aslında. Bazen işim gereği annelik yapamayan anneleri görünce ‘herkes anne olmamalı’ gibi büyük laflar etmiyor değilim. Annelik bir iş değil ki kesinlikle bilelim neyin doğru neyin yanlış olduğunu. Yalnızca yaşadıklarım sonucu şunu söyleyebiliyorum. Anne dediğin fedakar olmalı. Bazen merak ediyorum iyi bir anne miyim diye. Sanırım cevabımı kızlarım büyüdüğünde alacağım. Son olarak; tercih ettiğim için değil mecbur kaldığım için normal yolla doğurduğumu ve pişman olmadığımı söylemeden geçemedim (mecburiyet nedenim yurt dışında doğurmuş olmam ve tercih etme seçeneğimin olmamasıydı). Her şeyin doğalı lafı klasik oldu artık ama acı çekip doğurmanın garip bir ruhsal yanı var bence. Açıklayamadığım şekilde ağrıdan kıvrandığımda gurur duyuyorum. Zaman bize şunu getiriyor bence ya da bizden götürüyor. Çok özel olduğumuzu, her şeyin en iyisine layık olduğumuzu, prenses olduğumuzu sanmaya başladık kadın olarak. Ben prensessem annem de kraliçe olmalıydı ama değildi. Oldu mu şimdi. Annem üç kızını da evde ebe yardımıyla doğururken normal mi doğurmak istersin diye sorulmadığına göre bize neden sorulsun ki? Sonuç olarak prenses değilim ve kızlarım da prenses olmasın!..

Düğün Hikayesi Magazin 31


Lezzet Trendleri Düğününüzün en tatlı anı düğün pastanızın sahneye çıkışıdır. O anı içinize sinen en güzel şekliyle anabilmeniz için Düğün seremonilerinin en lezzetli anını D’lish Cupcake’in güzel sahibeleri Sevcan Kıyak ve Selcan Altunkaynak ile konuştuk.

Düğün Hikayesi Magazin 32


Sizce bu yılın pastaları nasıl olacak? Klasik düğün pastalarının yanı sıra farklı tasarımlar var mı? Kalabalık düğünlerde yapılan çok katlı, büyük pastalar ve pasta maketleri, son yıllarda yerini cupcake kulelerine ve şeker büfelerine bıraktı... Düğün pastası seçimi zorlu bir süreç olsa da, her sezon evlenecek çiftlerin işlerini kolaylaştıracak yeni tasarımlar ortaya çıkıyor. Bu yıl, eskiye ait klasik modellerin yerini daha çok modern tasarımlara bıraktığını görüyoruz. Dlish Cupcake olarak, düğünün konseptinden, geline ait objelerden yola çıkarak davet sahiplerine farklı ve yaratıcı alternatifler sunarak, bu zorlu süreci son derece keyifli bir hale getiriyoruz. Böylelikle, davet sahipleri misafirlerine farklı bir ikram sunarken, ortaya son derece keyifli ve görsel bir sunum çıkmış oluyor. Görsel olarak farklılık yaratmanın yanı sıra, ikram ve sunum hususunda da büyük kolaylıkları beraberinde getiriyor. Kendince çok ciddi bir emek gerektirse de, eski büyük pastalar gibi ağır işçilik ve servis zorluğu da cupcakelerle ortadan kalkmış oldu.

Dlish Cupcake, yeni evlenecek çifleri nasıl yönlendiriyor ve onlara neler sunuyor? Tasarımlarımızı yaparken ve misafirlerimizi yönlendirirken genelde beyaz ve soft renkler ön planda olsa da eskiye nazaran daha renkli ve farklı tasarımlara sahip pastalar da talep ediliyor. Ülkemizde genelde cupcakelerle beraber sembolik olarak bir pasta da talep ediliyor ve hepsi cupcake kulesi tasarımıyla, ortak bir tasarımda hayata geçiyor. Pasta merasimi sırasında, çok kısa süreli olarak davetlilerin beğenisine sunuluyor. Yurt dışında ise düğün pastaları salonun uygun bir kısmında düğün boyunca sergilenebiliyor. Bunun yerine biz şeker büfesini öneriyoruz. Şeker büfesi bir görsel şıklık yaratıyor. Büfede, düğünün konseptine uygun cupcakeler, rengarenk makaronlar, draje kavanozları, cake pop ve marshmallow gibi son derece lezzetli urunler kullanıyoruz. Büfe, misafirlerin karşılanmaya başladığı an itibariyle hazır olup, düğünün sonuna kadar kalıyor. Dlish Cupcake olarak, davet sahiplerinin hayalleri ve talepleri doğrultusunda son derece butik bir hizmet veriyoruz. Bu farklı Düğün Hikayesi Magazin 33


sunumu birbiri kadar özel ve özenli oluyor. Bu sebeple son yıllarda oldukça sık tercih ediliyor. Kişiye özel pastalarınız nasıl ortaya çıkıyor? Sadece size ve sizin düğününüze özel tasarımlar yapıyoruz… Düğün sahipleriyle bir ön görüşme yapıp, hayal ettikleri tasarımın her ayrıntısını öğreniyoruz. Hayallerindeki gibi bir pastayı kendilerine sunuyoruz.

tasarımlarla davetlilerin özel hissetmesini sağlıyoruz. Çok şık mekanlarda bile pastaların sunumu çirkin olabiliyor. Cupcakeler pastalarla sunum sorununa çözüm de getiriyorsunuz değil mi? Tasarım kadar, pastanın sunumu da bizim için çok önemli. Özellikle kalabalık düğünler için hazırlanan, büyük pastaların servisleri, son derece gelişigüzel ve özensiz yapılmakta. Pastanın bütünü güzel ve gösterişli gözükse de misafire servis edildiği anda ne yazık ki tüm güzelliğini kaybetmiş oluyor. Yapılan cupcake ve pastaların hepsinin kendine özel işçilikleri sayesinde her pastanın

Düğün Hikayesi Magazin 34

Dlish Cupcake olarak, damak zevki bizim için çok önemli. Uzun ve yorucu bir çok çalışma, denemeler, eğitimlerin ardından sahip olduğumuz, tamamen kendi imzamızı taşıyan tariflerimizle, görüntü şöleninin damakta da devam etmesini istiyoruz. Geleneksel pastalardan sıkıldım farklı bir alternatif arıyorum diyorsanız; sizleri, bu keyifli süreçte mutlu olacağınız tasarımlarınızı hazırlamak üzere, Armada, Kentpark, Tunalı ve Beysukent şubelerimize bekliyoruz. Sözünü ettiğimiz tüm ürünlerimizin çeşitlerine ayrıca, www.dlishcupcake.com adresinden ulaşabilirsiniz. Sözünü ettiğimiz tüm ürünlerimizin çeşitlerine ayrıca,

www.dlishcupcake.com Adresinden ulaşabilirsiniz...


Düğün Hikayesi Magazin 35


Düğün Hikayesi Magazin 36


TAÇ GELİNLİK

Fotoğraflar: Ayça-Serhat KARAOĞLAN Model: Zeynep AZA Makyaj: Tuğçe YILDIZ http://www.tacgelinlik.com

Düğün Hikayesi Magazin 37


Düğün Hikayesi Magazin 38


Düğün Hikayesi Magazin 39


Düğün Hikayesi Magazin 40


Düğün Hikayesi Magazin 41


Düğün Hikayesi Magazin 42


Düğün Hikayesi Magazin 43


Farkınız Olsun!

Biz kadınların derdi hep diğerlerinden farklı olma çabasıdır. Bunu da en çok hayatımızın en özel gününde göstermek isteriz. O zaman ne duruyorsunuz. Sizin için seçtiğimiz, sizin gibi fark yaratacak davetiye tasarımları ve misafir hediyelerine göz atalım...

Nikah şekeri OUT Kokulu taşlar IN... Turna Özkaplan’ın el emeği kokulu taşları ile çok şık bir sunum yapabilir, misafirlerinize kendilerini özel hissettirebilirsiniz.

Düğün öncesi, fotoğrafçınız ile yapacağınız bir çekimden istediğiniz fotoğrafı seçip unutulmaz bir davetiyeye sahip olabilirsiniz. Bu yıl Düğün Hikayesi® çiftlerinden bazıları için çalıştığımız davetiye tasarımları /dugunhikayesi

Düğün Hikayesi Magazin 44

/mutlu_anlar_


Kendi zevkinize özel, masal kitaplarını andıran 3D dizayn davetiye yaptırabilirsiniz.

Sevgiliniz ve size özel çizilecek davetiyeniz için DOA Dizayn ile çalışabilirsiniz. /doa_design Düğün Hikayesi Magazin 45


Dekoratif Ürünlerde El Emeği Tasarımlar Dekoratif objeleri alırken, birden fazla kullanım alanı olmasına dikkat etmelisiniz. Biliyoruz, çok güzel aksesuarlar var ve hepsini almak istiyorsunuz. Yeni evinizin her yerini kendi tarzınızda dekore etmek istiyorsunuz. Dikkat etmeniz gereken tek şey; Karmaşa olmadan ferah bir tasarıma imza atmanız.

Minti String Art, sizin için harikalar yaratıyor. Fotoğraf çekiminizde kullanabilirsiniz. Düğün mekanınızın girişini süsleyebilir. Düğün esnasında size ayrılan sandalyelere asabilirsiniz.

Sonrasında ne mi olacak? Elbette yeni evinizin duvarlarını süsleyecek. İsterseniz adınızı yazdırın iplerle, isterseniz gelin/ damat ya da aşk sözcükleri… /mintiwall

Düğün Hikayesi Magazin 46


Bir mühendisin elinden çıkan çılgın tasarımlar /hayallerimdekigibi

Simin Özgümüş’ün el boyaması ürünlerine de göz atmalısınız... /lolipudan

Sibel Bayraktar’ın tasarım atölyesinden çıkan dekoratif objelerle oturma odanıza yeni bir soluk getirebilirsiniz.. /sesiber

Burcu Yüksel’in, Tilda bebekleri ile evcilik oynamaya başlayabilirsiniz /miskinder Düğün Hikayesi Magazin 47


Düğün Hikayesi Düğün Hikayesi Magazin 48

®


Çiftleri Düğün Hikayesi Magazin 49


Zümrüt&Burak TÜRKOĞLU

Kendi hikayemizi ölümsüzleştirmek isterken hiç ummadığımız bir anda karşılaştık Düğün Hikayesi ile. Save the date, Ankara ve İstanbul'daki düğün çekimlerimizi gerçekleştirdik. Bir çok stresin, olumsuzlukların yaşanabileceği bu özel günde sürekli sizi rahatlatmaya çalışan, kimi zaman derdinizi dinleyen, kimi zaman damadın kopan gömlek düğmesine çareler arayan :), çekim

Düğün Hikayesi Magazin 50

esnasında harika pozlar yakalamak uğruna her şeyi yapan ve size de yaptıran kocaman kalpli insanlar Ayça ve Serhat. Gün gelip size özel olarak tasarlanmış fotoğraf albümünüzü elinize aldığınızda çekim sırasında sizin bile hatırlayamadığınız muhteşem kareleri görünce yüzünüzde kocaman bir gülümsemeyle teşekkür edeceksiniz Düğün Hikayesi ailesine..


Başak ve Ali ÇALIŞKAN

“Özel, anlamlı” günler için tam olarak o tırnak içini dolduran şey aslında o anları sonradan yeniden hatırlayabilmek ve sürdürebilir kılmak… İşte bunu mümkün kılan, hayatın o karelerini ölümsüzleştirmek... Tamam geçmişe kara kutu mucidi Fransız Niepce kadar gidersek Düğün Hikayesi ekibinin üstlendiği misyon yüklü ve derin, hele ki tarihteki ilk çekimlerde olduğu gibi bir fotoğraf karesi başına 10 dakika düşen çağlardan tam bir şipşak anlayışının olduğu günümüze geldiğimizi düşünürsek ..:) İşin absürtlüğü bir yana demek istemiyorum çünkü aslında birçok şey absürtlüğü ile güzel… Şu an bunları bir çırpıda yazabiliyor olmak da işte tam olarak Ayça ve Serhat’ın verdiği o rahatlık, doğallıktan kaynaklanıyor aslında... Yani aradan geçen 3, 4 ay sonrasında Düğün Hikayesi ekibi için yazabilecek, söylenebilecek şeyler bir çırpıda satırlara dökülüyorsa işte tam o mevzu bahis “özel” günlerde bu doğallığı, içtenliği ve “bizden”liği hissettiren bu delidolu, çılgın, renkli çiftten kaynaklanıyor bu aslında...

Bir gün öncesinde Ayça’yla yaptığımız hava durumu kritikleri, Eylül ayının gazabıyla çatan şimşekler, gürleyen gök karşısında Ayça’nın teselli edici kadife sesi... Vee sanırım düğün öncesi meteorolojik dileklerimiz yerini bulmuş olsa gerek ki düğün sabahı parlayan bir güneş... Çekimler başlaya… Tıkır tıkır sesiyle bavulunu sürükleyen bir Patti Smith göründü park girişinde ve arkasında Robert Mapplethorpe... Vintage havamızdan geçilmez olsun istedik; imece usulü topladık materyalleri; sonra yaydık hep birlikte Seğmenler çimlerine... Nasıl yani yoksa bu çekim çifte dikişli midir nedir öyle? Bir yanda Ayça’ya poz verme çabalamaları sürerken o da nesi, yanda sakin, dingin Serhat basıyor deklanşöre... Tam olarak umulmayan pozları yakalama sanatı icra edildi orada. Nedimelerin üstün performansıyla çıktık park tepelerine ve

İlk tanışma anı... Yuva, Ayça, renk, kedi görünümlü insan evladı Cipsi, kedili yastık, kedili paspas, home-office, Serhat, canlılık, sohbet... Bunlar karşıladı bizi aslında... İşte ilk anda yakalanan enerji ve samimiyetin o “özel” günde var olacağını biliyor olmanın dayanılmaz hafifliği... Geri sayımın başladığı günler; Düğün Hikayesi Magazin 51


o kuytu köşelerde ışık huzmeleri ne de güzel foto kareleri için göz kırptı bize... O gün orada bulunan herkes bir “ekip” olmuştuk ne sadece gelin-damat, ne sadece Ayça-Serhat ne de sadece nedimeler, arkadaşlar... Bir de kendini kimi zaman espri yapmaktan alıkoyamayan bir gelin vardı ki işte o da tam Ayça’nın muzip gülüşünden ilham yarattı kendine... Çıkardı koydu gelin pabuçlarını bir kenara; denedi damadın alnından öpmeyi romantik anlara atılan bir tutam espri tozu olsun o da diyerek adeta... Sonra topluca gelen arkadaş çekimleri.. Dağıldık Seğmenler amfisine öyle, böyle, şöyle... Kah diğer gelin-damat çiftlerinden arınma çabaları, kah porselen tenli bebeğimizle çekilen kareler, kah da arkadaşlarla kimi zaman absürtleşebilen spontan poz yakalama anları...

Düğün Hikayesi Magazin 52

Sona gelmeye yakın gelen bir enerji ve uyum anı vardır ya işte o bizde de oldu ve durmadı Ayça devam devam devam... O koca gövdeli ağaca tutturduğumuz nostaljik çocukluk fotoğraflarıyla adeta romantik-komedi filmi kareleri yakaladık farkında olmadan... Ve sonra kendimi gelin arabasının içinde bulduğumda unuttuğum bir şeyi fark ettim. Sarılmak… Evet ben Ayça’ya, Serhat’a sarılamadan buldum kendimi arabada... Ama yakınımdasınız onu biliyorum ve sevgiyle kucaklıyorum sizi... Gözlerinizdeki pırıltı, yüreklerinizdeki güzellik, damarlarınızdaki enerji, fikirlerinizdeki orijinallik, işinizdeki bereket hiç ama hiç bitmesin!!!


Ayça ve Serhat ile tanışmama bir arkadaşım vesile oldu. Düğün hikayesi fotoğrafları için bu işi yapan birçok fotoğrafçı ile iletişime geçmiştim öncesinde ama onlarla tanıştığımda hiç tereddüt etmeden doğru yerde olduğumu anladım. Eşimle bir akşam ofislerine uğradık, bizimle iş konuşur gibi değil akşam evlerine gelen misafirle nasıl sohbet edilirse öyle konuştular. Sıcak, samimi bir hava vardı. Düğünden önce bir dış çekim denemesi için tekrar bir araya geldik ve yine 4 arkadaş bir yerlere gezmeye gitmişiz gibi keyifli birkaç saat geçirdik. Derken malum gün geldi çattı, gergin bir gelin değildim zaten ama Ayça'nın pozitif enerjisi, güler yüzlü havasıyla daha da gevşedim. Neredeyse toplamda 4 saat süren iç ve dış mekan çekimleri nasıl geçti anlamadım.Güle oynaya tamamladık çekimi ve sonuçlardan da ne kadar keyifli bir gün geçirdiğimiz çok net anlaşılıyordu. Çok düğün albümü gördüm ama benimki kadar eğlenceli, renkli, keyiflisine pek rastlamadım, bu konuda tevazu gösteremeyeceğim. Evime gelen ve fotoğraflarımı kime çektirdiğimi bilmeyenler de hep sordu düğün fotoğrafçımızı. Ayça ve Serhat günümüze renk katarak o anları ölümsüz hale getirdi, bir gelin ve damat daha ne ister ki..

Gül ve Mete HOCAOĞLU

Düğün Hikayesi Magazin 53


Merve & Can KARAŞAHİN

Eşim ve ben birçok araştırma yaptıktan sonra düğün fotoğraflarımız hakkında tamamen umutsuzluğa kapılmıştık ki … Ayça ve Serhat’la Ankara’da yapılan bir evlilik fuarında tanışma fırsatı bulduk. Tanıştığımızda araştırma yapmaktan ve kararsızlıktan yorgun düşmüştük … Ve biz Ayça’yla konuşmaya gerek kalmadan güler yüzünü ve enerjisini görünce kararımızı vermiştik :) Çekimlerimizi balayında yaptırmaya karar verdik … Düğünden sonra bir gün arayla Fethiye’ye ulaşmıştık… 40 derece sıcağın altında saatlerce gülerek fotoğraf çekimlerimizi tamamladık… Ayça ve Serhat’ın gün içindeki tutumu inanılmazdı gün boyu enerji ve mutluluk depoladık sayelerinde … Akşamında ise gelinlik ve damatlıkla denizde bulduk kendimizi … Harika bir deneyimdi …

Düğün Hikayesi Magazin 54


Balayında geçirebileceğimiz en eğlenceli ve en anlamlı gündü … Ve hepsi Ayça ve Serhat sayesinde oldu … Fotoğraflarımız ve albümümüz elimize ulaştığında anladık ki en doğru kararımızdı Düğün Hikayesiyle çalışmak … Uzun uzun isteklerimizi anlatmadan her şeyin tam istediğimiz gibi olması harika bir his … Tüm evlilik sürecimizde en mutlu olduğumuz ve kendimizi en rahat hissettiğimiz anlar Düğün Hikayesi sayesinde gerçekleşti … İyi ki sizi tanıdık … İyi ki varsınız … Sizi çok seviyoruz …

Düğün Hikayesi Magazin 55


Yurt Dışında Balayı

Düğün Hikayesi Magazin 56


Aşkın ve Sanatın Kenti

PRAG Yazı ve Fotoğraflar: Serhat KARAOĞLAN

Düğün Hikayesi Magazin 57


Orta Avrupa üçlemesi turlarına katılmak yerine sadece Prag’a zaman ayırmak bu şehirden daha fazla keyif almanızı sağlayacak. Dürüstçe yazmam gerekirse, Prag’a gitmeden önce bu şehrin bir pazarlama bombası olduğunu düşünüyordum. Hatta her fırsatta dile getirdiğim bu düşüncenin, Prag’a adım atmamla birlikte ne kadar da hatalı olduğunu anladım. Prag, aşkın ve sanatın kenti. Sanırım bu tabiri kullanmak çok da yanlış olmaz. Eski Kent Meydanı’na adım atar atmaz üzerinize çöken Ortaçağ romantizmi, her bir köşe başından yayılan tarçınlı ve karanfilli sıcak şarap kokularıyla daha da artıyor. Günümüze kadar yaşayabilmiş tarih, sizi modern dünyanın içerisinde adeta bir eski Orta Avrupa yolculuğuna çıkarıyor. Bu yolculuğa çıkarken, meydandaki geleneksel kıyafetli fayton kullanıcıları ve faytonları çeken atların estetiği, dört bir yandaki sokak gösterileriyle bütünleşiyor. Kâh bir demir ustası, kâh bir müzisyen her an karşınızda size büyüleyici gösteriler ve sanatını sunabiliyor. Düğün Hikayesi Magazin 58


Kentin korunan dokusu restoranlara, kafelere, konakladığınız otellere de sıçramış durumda. Birçok mekân, kentin estetik anlayışına uyumlu bir biçimde dekore edilmiş. Bu yüzden belki de, anavatanı olan Çek Cumhuriyeti’nde biranızı yudumlarken kendinizi kervan-

sarayda dinlenmek için durmuş bir İpekyolu tüccarı gibi hissetmeniz mümkün. Açıkçası, Orta Avrupa üçlemesi turlarına katılmak yerine sadece Prag’a zaman ayırmak bu şehirden daha fazla keyif almanızı sağlayacak. Bu süre bir yandan şehri yaşamanızı sağlarken öte yandan daha çok keşif yapmanıza fırsat verecek. Sabah serinliğinde eşinizle beraber Karlov Köprüsü’nden geçerken heykelleri hayranlıkla izleyecek, Vltava Nehri’nin kenarında kuğuları besleyeceksiniz. Dik yokuşlardan Kale’ye tırmanıp, Hanavski’den günü batıracaksınız. Ve geceyi Slavia Kahvesi’nde romantik bir akşam yemeğinin eşliğinde, Nazım’ın resminin altında geçireceksiniz. Bütün bunları yürüyerek yaptığınızda, şehri daha çok hissedecek ve belki bir kere daha âşık olacaksınız. Bu masalsı yolculukta, astronomik saat kulesinde saat başını beklemek, yüzlerce müzeden hangisine gireceğinizi şaşırmak, eski Yahudi mahallesinde dolaşmak, bitpazarına gitmek, alışveriş yapmak, gece kulüplerinden birisinde çılgınca eğlenmek yapabileceklerinizden sadece birkaçı. Ayrıca geleneksel kukla gösterilerini izleyebilir, sanata ilginiz varsa opera, tiyatro veya bale izlemeye giDüğün Hikayesi Magazin 59


Düğün Hikayesi Magazin 60


debilirsiniz. Petrin Tepesi’de gürültüden uzak bir yürüyüş ya da Eski Kent’in sokaklarında sessizce dolaşmak da ruhunuza iyi gelebilir. UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alan Prag’ta tramvaylar ile hemen her yere ulaşmanız mümkün. Ayrıca 3 tane metro hattı bulunmakta ve havalimanına da bu hatlardan birisini kullanıp otobüs aktarması ile ulaşabilirsiniz. Hem avro hem de kronun geçerli olduğu ülkede, kron ile harcama yapmanız bir miktar daha avantajlı olabilir. Avronuzu krona çevirirken sokak ortasında bu iş ile uğraşanları dikkate almamanız faydanıza olacaktır. Evlilik hayatınızın başladığı balayınızda hem hoşça vakit geçirecek, hem de bir şehre aşık olup dönüşte hüzünlenerek, Prag’a tekrar gelme planları yapmaya başlayacaksınız. Düğün Hikayesi Magazin 61


İYİ FOTOĞRAFIN KOLAY YOLU

DH Ekspress! Düğün Hikayesi Magazin 62


Her şeyin en iyisini istiyorsunuz. Bugün sizin en özel, en güzel gününüz. Geriye dönüp baktığınızda en tatlı hatıralarınızın olmasını istediğiniz gün!

Böyle iyi bir ekiple çalışmanın çok pahalıya mal olacağı ön yargısından kurtulmalısınız.

Alınması ve yapılması gerekenler listeniz her geçen gün uzuyor… Ve bütçeniz de kısıtlı. Fotoğraf ve videoyu en sona bırakmış gibisiniz.

İşte o zaman geriye dönüp baktığınızda, tatlı hatıralarınız fotoğraf ve videoya yazılmış olacak.

Buna gerek yok! Artık her bütçeye uygun hizmet ve fiyatlar sunan bir ekip var, DH Ekspress! Donanımlı ve eğitimli, görsel gözü gelişmiş, klişeleşmiş işler yapmayan, genç ve dinamik bir ekip.

DH kurucularının, bire bir eğittiği ve harika işler çıkaran bu ekip ile çalışabilirsiniz.

Hem de sadece dış mekan fotoğraf çekiminde değil, düğün günü belgeseli, kına ve nişan çekimleriniz, düğün seremonisi çekimlerinizde yanınızda olabilirler. Yeter ki isteyin! Onlar bir tık uzağınızda: www.dhekspress.com Düğün Hikayesi Magazin 63


Bütçe Planlayıcısı Tahmini

Gerçekleşen

ToplamHarcamalar Yüzükler Nişanyüzüğü Gelininalyansı Damadınalyansı ToplamYüzükler

Tahmini

Gerçekleşen

KınaGecesi Kınakıyafetleri Kınayapılacakyerinücreti Kınavesüslemegiderleri ToplamKınaGecesi

Tahmini

Gerçekleşen

Kıyafetler Gelinlik Damatlık TaçveDuvak Papyonvekoldüğmesi Gelinayakkabısı Damatayakkabısı Takılar İççamaşırları Diğerkıyafetler ToplamKıyafetler

Tahmini

Gerçekleşen

Fotoğraf–Video Fotoğrafçekimi Videoçekimi Albümlervebaskı ToplamFotoğraf–Video

Tahmini

Gerçekleşen

Tahmini

Gerçekleşen

Güzellik Gelinsaçı Makyaj Ciltbakımı Manikürvepedikür Damattraşı ToplamGüzellik

Tahmini

Balayı Otel Ulaşım Yeme–İçme Hediyeler Diğer(Masaj,Saunavs.) ToplamBalayı

Tahmini

Gerçekleşen

Ulaşım Gelinarabası Misafirlerinulaşımı Zarflarvebahşişler ToplamUlaşım

Tahmini

Davetiye-NikahŞekeri Davetiye Nikahşekeri Postaücretleri Diğerkartlar ToplamKartÜcretleri Çiçek Gelinbuketi Gelinarabasısüslemesi Yakaçiçekleri ÇiçeklerToplam

Tahmini

Gerçekleşen

DüğünMekanı

Tahmini

DiğerÜcretler Tahmini ResmiÜcretler(Nikah) Danshocası Düğündanışmanı Organizatör Müzisyenler Diğer......................................

Gerçekleşen

Mekanücreti Organizasyon–Süsleme Pasta Müzik Fotoğraf–Video Bahşişler Diğer................................. ToplamDüğünMekanı

Gerçekleşen

Gerçekleşen

Gerçekleşen

ToplamDiğerÜcretler




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.